Sizce Kâbe’yi ne zaman kapattık ?


Bildiğiniz üzere Korona önlemleri yüzünden Kâbe de tavaf durdu. Bu durum tüm Müslümanları derinden üzse de sizce biz Kâbeyi ne zaman kapattık?

Bu yazımızda Müslümanların kalbine sesleneceğiz..

**Sizce biz küçük bedenler sahillerimizin kıyısına vurduğunda Kâbeyi o zaman kapatmış olmadık  mı?

**Bebeklere kadar tecavüz edildiğinde Kâbe açık mıydı o zaman sizce ?

**Yalan yere şahitlik ederken hiç düşündünüz mü Kâbeyi ?

**Sivas’ta canları yakarken Allah Allah nidalarıyla o güzelim Allah kelamıyla hemde o zaman Kâbeyi kapatmadık mı sizce?

**Hz. Ali’yi camii de yeterince Müslüman değilsin deyip katlettiklerinde  peki …

**Bakkaldan ekmek çaldığında komşunun oğlu hapise attılar, sen komşun açken tok yattın ya o zaman …

**Orta-doğuda Müslümanlar birbiriyle savaşırken …. ?

**Kadına şiddet yaparken peki …

**Kalpleri kırdığımızda umarsızca o zaman açık mıydı Kâbe?

**Çırağın ustanın önüne geçip, ustasını ezdiğinde peki ??

**Özgecanları, Aybukeleri vahşice öldürdüklerinde …

** Zengin parayı basıp hiç bir ilham almadan tavaf ettiğinde Kâbeyi , sonra hacdan dönüp   her türlü ahlaksızlığı yaptığında …

**Zengin, evli yaşlı iş adamları genç kızları sevgili diye alırken … ?

**Çocuk gelinler, koca adamlara eş olurken Kâbeyi kapatmadık mı ?

Biz Müslümanlığı doğru dürüst yaşatıp, koruyamadıktan sonra Kâbeyi  boynu bükük olarak açık bırakmış oluruz anca.. Etrafında feyz almadan dönen binlerce insanla, etrafına dikilen yüksek katlı otellerle Kâbeyi çoktan boynu bükük bıraktık bile…

 

Gökyüzünde sıra sıra dizilmiş ışıklar gördünüz mü? “Starlink Uyduları”


Son günlerde gökyüzünde sıra sıra dizilmiş ışıkları görürseniz korkmayın.Uzaylılar henüz bizi bulmadı 🙂

*SpaceX teknoloji şirketi yani Elon Musk kendi tasarladıkları  telekomünikasyon uydularını yörüngeye yerleştirdiler. Sıra sıra yörüngeye gönderilen bu uydular gökyüzüne baktığımız da sıralı halde dizilmiş ışık demeti olarak gözükmektedir.

*Bu uyduların adına “Starlink Uyduları” ismini verdiler.

*Starlink uydularının amacı; dünyanın en ücra köşelerine yüksek hızda ve ekonomik fiyatlarda İnternet hizmeti vermektir. Elon Musk 2015 yılında bu proje hakkında bilgi vermişti. Oldukça iddialı ve yüksek maliyetli bir proje olarak hayata geçmektedir.

*SpaceX teknoloji firmasının bu projesiyle dünyada internetin ulaşmadığı yer kalmamış olacak..

*Elon Musk bu proje ile yörüngeye 42 bin adet uydu göndermeyi planlıyor.Evet yanlış duymadınız 42 bin adet uydu yörüngeye gönderilecek. Dünyanın her yerine interneti ulaştırmak kolay olmasa gerek.

*ABD’nin veri tabanlarındaki kayda göre insan oğlu gökyüzüne Nisan 2020 yılına kadar toplam 9447 adet uydu göndermiş bulunmaktadır. Elon Musk’ın hedefi 42 bin adet uydu olduğuna göre gelin bu projenin büyüklüğünü siz düşünün..

*Elon Musk şuana kadar 422 adet Starlink Uydusunu uzaya göndermiştir.

uyduu

*İleri de bu uyduların gökyüzünde ışık kirliliğine neden olacağı ön görülmektedir.Yani 5-10 yıl içinde gökyüzüne bakınca hepimiz bu uyduları görebileceğiz.

*Starlink uyduları yakıtında Kripton Yakıtı kullanan ilk uzay aracı olarak tarihe geçmiştir.(Kripton yakıtı : kimyasal bir element)

*Uydulara çarpışma önleyici mekanizma yerleştirdiler.42 bin adet uydu birbiriyle çarpışmasın diye..

*Bu proje ile birlikte ilerleyen yıllarda internet, fiberoptik kablolardan çıkıp uydular aracılığıyla iletilmiş hale gelecektir..

*Elon Musk’ın en çılgın projesi olarak konuşulmaktadır.

*Elon Musk verimliliğe ve optimizasyona büyük önem vermektedir.

*Turksat-5A Haberleşme uydumuzu 2020  yılının son çeyreklerinde Elon Musk’ın Falcon 9 roketi uzaya gönderecektir.

*Gönderilen uydu sayısı arttıkça İnternetin kapsama alanı ve hızı da artmaya başlayacaktır.

*İlk hizmet Kanada’nın belirli bölgelerine verilecektir.

*Starlink uydularını görmek istiyorsanız.Bunun için tasarlanmış bir web sitesi var.  ( findstarlink.com) Size bulunduğunuz bölge de ne kadar sürede bu uyduların görülebileceğini göstermektedir.

tarlim

Bu proje ileri de yaşamımızı büyük ölçüde etkileyeceğe benziyor. Kısaca teknoloji her yer de ve uygun fiyatta olacak..Bakalım daha neler göreceğiz..

NOT: Bu yazımız  Barış Özcan‘ın araştırmalarına göre hazırlanmıştır. Kendisine bu bilgiler için teşekkür ederiz.

Koronalı zor günlerde “Psikoloji”


Koronavirüsün sosyal yaşantımızı kısıtlamasından sonra hepimiz evlere kapandık.

Bir kısmımız eve kapanırken işe gitmek zorunda olanlarımız da var..

Zor günlerden geçiyoruz ne Ramazanı tam anlamıyla yaşayabiliyoruz ne de insanlarla olan diyaloğumuz  istediğimiz gibi ..

 *Havalar da gittikçe ısınmaya başlıyor dışarıda gezilecek bir hava var  ama bizler evdeyiz bütün olumsuzluklar üst üste geldiği için psikolojimiz iyi değil. Hoş toplumca psikolojimizin iyi olduğu da söylenemez. 🙂

*Toplum, sağlık çalışanlarını alkışlıyor ama yolda formalı bir sağlık çalışanı görünce yolunu değiştiriyor 🙂

*Bu zor günlerde dostlarımızın da gerçek yüzünü tanımış oluyoruz. Bir insanı en iyi zor günlerde tanırsın demiş zaten büyüklerimiz ..

* Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele!  Bakara 155. Ayette tam da bugünleri söylüyor, o yüzden her ne olursa olsun sabretmek zorundayız…

26.04.2020 Koronavirüs Dünyadaki Durumu Aşağıdaki gibidir ..

dün

*Dünyada hastalığın seyri bu şekilde iken bu süreç bittiğinde psikoloji uzmanlarını uzun mesaili günler bekliyor.

*Psikoloji bozan hareketler; Sürekli el yıkamaktan cildimizin kuruması, toplu taşımada sosyal mesafe kuralına uymayanların bize yaşattığı korku, bir de yerlere tüküren kımıl zararlıları var…

Neyse yine de bir şeylerle temas halinde ellerimizi yıkayalım. Maskemizi de takmayı unutmayalım. Evlerimizi düzenli aralıklarla havalandıralım. Sosyal mesafeye dikkaatt ! 🙂

 

Paris’in yer altında bir Paris daha var ! “Katakomp”


Biliyor muydunuz ?

Paris’in yer altında neredeyse Paris kadar büyük sonu belli olmayan bir yer altı şehri var.

Gelin kısa maddeler halinde Paris’in bu ürkütücü yer altı şehrinden bilgiler edinelim.

  • Bu yer altı şehrinde çeşitli tarikatların toplanıp ayinler yaptığı bilinmektedir.
  • Bu ayinlere ünlü isimlerinde katıldığı söylenmektedir.Bu ünlülerin isimleri paylaşılırsa yer altında yaşayan herkesin can güvenliğinin tehlikeye gireceği düşünülmektedir.
  • Paris’teki bu yer altı şehri, 250 kilometrelik karmaşık bir tünel ağına sahiptir.
  • Yer altı mezarlarında 6 milyon kişinin kemiklerinin olduğu tahmin edilmektedir.
  • Bu yer altı mezarlarının küçük bir kısmı kamuoyuna açıktır.Yer altı mezar meraklılarının yasa dışı olarak gizli geçitlerden geçerek keşiflerde bulunup içeride gizlice partiler yaptığı bilinmektedir.

sebn

  •  Ziyaretçiler 20 m. aşağı inerek bu yer altı şehrinin 2 km.lik kısmını ziyaret edebiliyorlar.
  • Aynı zamanda 18. ve 19. yüzyıllarda mezarlıkların dolması ve çürüyen bedenlerin içme suyuna karışıp toplum sağlığını tehdit etmeye başlamasıyla , salgın hastalıklardan ölen insanların gömülmesi için kullanılan bir tünel olarak bilinmektedir.

asi

  • Bu yer altı mezarlarına Katakomp adı verilmektedir.
  • Turist olarak kamuya açık kısmını geze bilmenize izin verilmektedir.
  • Bu yer altı şehrinin girişinde “Buraya girenler umudu arkasında bıraksın”  (
    lasciate ogne speranza voi ch’intrate) cümlesi yazmaktadır.
  • Bu yer altı şehri ile ilgili bir çok film yapılmıştır. 2014 yılı yapımı “Derin Kabus” adlı filmi izlemenizi tavsiye ederim.
  • Filmde ilginç bir şekilde Türkiye’den de söz edilmektedir.

Hoşgeldin 11 Ayın Sultanı “Ramazan”


Bizi Ramazana ulaştıran Yüce Allah’a şükürler olsun.

Koronavirüs sebebiyle bu sene Ramazanı evlerde geçirmenin verdiği hüzünle bu yazıyı kaleme alıyorum. İftarların tadı kalabalık dost sofralarıyla daha güzel geçerdi. Camii’de cemaatle kılınan Teravih namazları Ramazanın en sevilen ibadetlerindendir.  Pandemi nedeniyle Ramazanın bu güzel özelliklerine kısıtlama getirildi.

Çoğumuz evde Teravih Namazı  nasıl kılınır diye araştırmaya başladık. Bugün ilk orucumuzu açıp ilk Teravih Namazımızı kılacağız.

Sizler için bir kaç araştırma yaptım.Peki Teravih Namazı ne zaman ve nasıl kılınır?Ben anladığımca aşağıda açıkladım ama siz yine de bir İmamdan bilgi almaya çalışın.

1-) Teravih Namazı; Yatsı Namazının 4 Rekat Sünneti, 4 Rekat Farzı ve 2 Rekat Son Sünneti kılındıktan sonra kılınır. Yani Teravih namazı, yatsı namazın 2 rekatlık son sünnetinden sonra kılınır.

2-)Teravi namazını kılmaya başlarken niyet ettim Allah rızası için Teravih namazını kılmaya denir ve tekbir çekilerek namaza başlanır.

3-) Teravih namazı toplam 20 rekat kılınması uygun görülmektedir.

4-)Teravih namazının hemen ardından vacip olan Vitir namazını da kılmayı unutmayınız.

5-)Teravih namazını her 2 rekatta bir veya her 4 rekatta bir selam vererek kılabilirsiniz.

Umarım bu bilgiler size faydalı olmuştur.

Ramazan ayınızı en içten dileklerimle  kutlar, hayırlara vesile olmasını dilerim.

Hoşgeldin 11 Ayın Sultanı, Hoşgeldin Ey Şehr-i RAMAZAN ..

 

En büyük bayram bu bayram kutlu olsun ’23 Nisan’ ! ☾ ★


☾ ★

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramına özel yazımı, dilim döndüğünce 23 adet cümle ile özetledim. Keyifli okumalar dilerim…

1.)TBMM 23 Nisan 1920 tarihinde benimde hemşehrim olan Sinop mebusu Şerif beyin  açılış konuşmasıyla açılmıştır.

2.) 100 Yıl önce bugün, Türk’ün büyük devrimi tüm dünyaya duyuruldu.

3.)100  Yıl önce bugün, “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir! ” sözüyle Türk Milleti , bu kutlu güne ulaştı.

4.)Kimsesizlerin kimsesizi olan Cumhuriyetimizin, meclisinin 100. yılı bugün..

5.) 100. yılı koronavirüs  nedeniyle evlerde büyük bir coşkuyla kutlamaya çalıştığımız bugün de, bütün siyasi görüşler, farklı renkler ve seslerle birlikte çok güzeliz!

6.)100 yıl önce Kuvâ-yİ Milliye ruhuyla tüm esir halklara bir umut ışığı olduk.

7.)Halide Edip, Sultanahmet  meydanında milletin kalbine, ruhuna seslendi.

8.)Hasan Tahsin korkusuzca düşmana ilk kurşunu attı.

9.)Cumhuriyet bu korkusuz evlatlarından güç alarak 100. yılına geldi.

10.)Mustafa’m 19 Mayıs 1919’da Samsun’da bir güneş gibi doğdu.

11.) Amasya Genelgesi ile Sivas’ta hemen millî bir kongre toplanması kararlaştırıldı.

12.) Amasya Genelgesinde dikkat çeken cümle; “Milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” ..

13.)Sivas Kongresinde işgal edilen Türk topraklarının kaderi görüşüldü.

14.)Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti birleştirilerek vatanın tek bir güç altında savunulması sağlandı.

15.) “Size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!”  sözü Türk Devriminin nasıl zor şartlar altında gerçekleştiğini anlatıyor.

16.)Atalarımız ölümü göze alarak bu vatanı savundu.

17.)Ayşe’m bebeğinin kundağında cepheye erzak taşıdı.

18.)Fatma’m  dağlarda destan yazarak yunana dersini verdi.

19.)Seyit onbaşı gücünden büyük gülleyi bataryaya yerleştirerek, Çanakkale’nin geçilemeyeceğini tüm dünyaya gösterdi.

20.)Anaların dualarıyla, on beşlilerin kanlarıyla bu vatan bağımsızlığına kavuştu.

21.)Sakarya meydan muharebesiyle birlikte Anadolu’ya Türk Baharı tüm kararlılığıyla gelmeye başladı.

22.)Mustafa’m 23 Nisan 1920 tarihini aynı zamanda Çocuklara armağan etti.Böylece ulusal egemenliğimizin tayin edildiği bugün, ayı zamanda çocuklarımız içinde özel bir gün haline geldi.

23.)Daha güçlü etkin bir meclis temennisiyle..

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızın 100. Yılı Kutlu Olsun ! ..

                                                         Nice 100 yıllara.

 

 

 

 

Dünya üzerinde keşfedilememiş bir yer “Kuzey Sentinel Adası”


Biliyor muydunuz?

Dünya üzerinde henüz keşfedilememiş bir ada mevcut. Adada yaşayan yerlilerin, dışarıdan gelen hiç kimseyi adaya kabul etmemesi sonucu ‘Kuzey Sentinel Adası’ keşfedilememiştir. Adayı keşfetmeye gelenleri mızraklarla, taşlarla saldırıp, yaralayıp hatta öldürüp adadan geri göndermektedirler…

Bu yazımız da keşfedilememiş, gizemli ve tehlikeli Kuzey Sentinel adasını tanıyacağız.

Kuzey Sentinel Adası :

– Bengal Körfezi’ndeki Andaman Adaları’ndan biri olan ve Hindistan devletinin Andaman ve Nikobar adaları yönetim biriminde yer alan adadır. ( Kaynak: Vikipedi)

**Ada halkını oluşturan Sentinel Kabilesinin, yaklaşık olarak 60.000 yıl önce Afrika üzerinden Asya’ya göç eden bir kalabalıkla adaya yerleştikleri düşünülüyor.

**Dünya’nın en izole adası olarak geçen bu adanın en ilginç özelliği; yerlilerin depremi önceden sezinleyip adanın yüksek kesimlerine kaçmasıdır.

**Dünyadan izole yaşadıkları için günümüz teknolojilerinden uzak yaşamaktadırlar. Hatta ateşi bile bulamayan bu toplum adada ateşin oluşması için yıldırım çarpmasını bekledikleri düşünülmektedir..

**Hindistan’a bağlı olan bu adaya, Hindistan hükûmeti bile gönderdikleri hediyeler dışında herhangi bir iletişim kuramamaktadırlar.

**Binlerce yıldır adadan dışarı çıkmadıkları için bulaşıcı hastalıklara da bağışıklık kazanamamışlardır. Bu nedenle dışarıdan birinin onların yanına yaklaşması onlar için ayrıca bir risk unsurudur.Bu nedenle Hindistan adaya ulaşımı yasaklamıştır.

**1880 yılında İngiliz bilim insanı M.V Portman beraberindeki ekiple birlikte Kuzey Sentinel adasına gidip 6 yerliyi adadan kaçırmıştır. Bu kaçırılan yerlilerin bir kısmı ilk defa ada dışına çıktığı için dünya üzerindeki diğer virüslere bağışıklık kazanmadıklarından dolayı öldüler. Hayatta kalanlara ise keşif ekibi hediye vererek adaya geri bıraktılar.

***ABD’li misyoner John Allen Chau Hindistan hükûmetinin yasaklarına rağmen adaya Hristiyanlığı yaymak amacıyla ulaşmayı başarmıştır. Fakat ada halkı onu mızraklarla öldürmüştür. Hindistan polisi, misyonerin cesedine ulaşmak için adaya keşife gitmeye kalksa da ada yerlileri mızrak ve sapanlarla adaya girmelerine müsaade etmemiştir.
Adada nüfus ?

Ada halkı dışarıdan gelmeleri engelledikleri için ada tam olarak keşfedilemediğinden nüfusu da tam olarak bilinememektedir. Hindistan yönetimi, helikopterle adayı keşfetmeye çalışmış nüfusun tahmini 55-60 kişi olduğunu belirtmiştir.

**Dış dünya ile bağlantı kurmadıkları için ilkel şartlarda yaşamaktadırlar.

**Adaya bağlantı kurmaya gelenlere dostça yaklaşmamaktadırlar. O nedenle bu ada dünyanın en izole ve en tehlikeli adası olarak kalmıştır..

Sen gittin “Göçmenim” ben bu dünya da ‘ANNEM’ …


25 Aralık  2019 soğuk bir kış günün de sen gittin..

Babam gidince devletim yıkıldı, sen gittin ana yurdumdan kovuldum,

Ben göçmen kaldım bu yalan dünya da..

Dil bilmez, iz bilmez kimsesiz sahipsiz bir göçmen gibi  en kötüsü de sensiz kaldım..

Sen gittin ben nefret ettim bu adına “yaşamak” dedikleri ızdırabdan..

Sen gittin suyun bile tadı kalmadı damağımda..

Sen gittin  “hayat devam ediyor” dediler, bu cümlenin soğukluğu sardı dört bir yanımı..

Bütün sevinçlerimin, gülmelerimin hemen arkasında duruyor senin yokluğun..

Hani benim en güçlü yanım, hani benim güç bulduğum dağım .. Nerede?

Ne kadar daha sürecek bu özlem? En zoru da bu belirsizlik günleri ..

En zoru da işten eve gelince kapıyı açmak, senin yokluğun karşılıyor şu göçmen yüreğimi..

Sevgi dolu içten bakışın gülüşün sıcaklığın, Nerede ?

Orada kiminle, ne yapıyorsun nasılsın o kadar çok merak ediyorum ki..

Seni o kadar çok özlüyorum ki bunu kelimelere dökemiyorum..

İçimde fırtınalar,savaşlar ve ateşler içinde bir ülke var..

Neredesin Anne ?