Bahar Bayramı “Nevruz” Kutlu Olsun..


Nevruz Avrasya halklarının ortak bayramıdır.

Nevruz siyasi bölüşme, ayrışma bayramı değildir.

Nevruz bizim için Ergenekon’dan çıkış günümüzdür, kutlu olsun !

Nevruz baharın gelişini, doğanın uyanışını kutladığımız bir bayramdır..

Nevruz kültürümüzün rengidir, tadıdır, zenginliğidir..

Nevruz baharın güzelliğinin kutlanmasıdır.

Nevruz bize baharı, barışı, huzuru, bereketi müjdeler …

Nevruz birliğin, beraberliğin, özgürlüğün ve dayanışmanın günüdür.

Ateşin üzerinden coşkuyla atlamanız dileğiyle.. Baharın gelişi kutlu olsun !

Hoş geldin Ya Şehr-i Ramazan !


Ramazan gelince insan farklı bir atmosfer içine giriyor. O atmosfer, o koku insana sarılıyor adeta ..

Ramazan bir huzur bir bereket ayı..

Eskiden Ramazanlarda kalabalık sofraların başında toplanırdık. Şimdi git gide yalnızlaştı sofralar…

Ramazan ayların sultanıdır, birleştireni huzur verenidir..

Bu sene Ramazan bize baharla birlikte geldi …

Ramazan bizler için büyük zenginliktir..

Ramazan pidesinin kokusu, lezzeti sarar soflarımızı ..

Sabahın erken saatlerinde yapılan sahurun keyfi, tutulan orucu açmak için yapılan iftar ve sonrasında çöken ağırlık ..

Ramazanda kılınan teravih namazı bütün bunlar Ramazan’ın tadı ve lezzetidir…

Hevesiniz kaçtıysa, kafanızda binlerce soru işareti varsa ???


Neden hep hevesim kursağımda kalır benim ? Neden bana mutlu olmak haramdır ? İki yüzüm gülünce hayat bana güzel, mükemmel mi sanırsınız ?

Her iyi haberim kötü bir olayla sekteye uğrar. Hiç bir zaman tam anlamıyla yaşayamam mutluluğu. Hep bir eksik hep bir sıkıntıyla geçer mutluluğum…

Bazen sorarım kendime neden bu eksiklik, neden mutluluğu tam anlamıyla doruklarına kadar yaşamıyorum.

Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) nazar için dua yazmış o da nazara çözüm bulmak için uğraşmış.. Acaba diyorum ki bu eksik mutluluğumun sebebi insanların nazarları mı? Yaşadığım mutlu haberi paylaşmadan içimde mi yaşamalıyım ? İnsan mutluluğu paylaşmadan nasıl içinde yaşayabilir ?

Birine sevinçli bir haber paylaştığınızda neden buna karşın insanlar ama şurası böyle burası şöyle değil mi gibi olumsuz ifade kullanır? Kıskandıkları için mi?

Sorulara vereceğim cevaplarım çok karışık veya cevabını dile getirmeye çekindiğim cümleler var. Bu yazıları hevesi kaçmış duygularla yazdım. Kusura bakmayın kalın sağlıcakla …

Depremi Unutma !


11 ilimizi vuran büyük güneydoğu depremini ve zor durumda olan vatandaşlarımızı unutmamak için bir önceki yazımda ara ara bu yazı serilerimize devam edeceğimizi belirtmiştim.

Ne yazık ki depremin vurduğu illerimizi bir de sel felaketi vurdu. İnsanlar iyice zor durumda kaldı. Onlara daha çok destek ve yardım gitmeli. Uzun bir süre onları unutmadan bu yaraları sarmaya özen göstermeliyiz.

Yaşanan bu felaketler bizi uyarıyor. Depreme, sele, doğal felaketlere dayanıklı kentler yapmadığımızı söylüyor bize bu felaketler. Plansız ve kuralsız yapılan bu kentleşmenin bedelini binlerce insanımızın canıyla ödüyoruz. Daha ne kadar bu şekilde bedel ödemeye devam edeceğiz ? Milletçe topyekun daha çok bilinçlenmemiz lazım. Kaçak yapı yaparak bizi yönetenlerden af istememeliyiz. Kurallar, kanunlar herkes için eşit olmalı. Kent kurarken en basitinden bir ev yaparken bilime başvurmalıyız. Bilim bize burada yerleşim kurulmaz, havalimanı yapılmaz diyorsa buna uymaktan başka seçenek olmamalı…

Kadere inanıyoruz fakat başımıza gelen her olumsuz olay nasılsa kader diye oturup önlem almamak büyük kusurdur. Böyle yaparak insanları ölüme itmiş oluruz bu da büyük vebaldir.

Halen çadırlarda yaşayan yağmur yağdıkça tedirgin olan binlerce insanımız var. Bu konuda devlet tüm imkanları ile yerelden merkeze tüm taraflarıyla halkımıza konteyner kentler kurmalıdır. En büyük sorun barınma sorunudur. Bunu unutmayarak tüm güçler seferber edilmelidir.

Deprem felaketini unutmayalım, unutturmayalım !!! Saygılarımla …

Çanakkale Zaferi’nin 108. Yılı


Kutlu ve şanlı zaferimizin 108. yılı bugün. 108 yıl önce ülkemizin tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla cihana karşı büyük bir zafer kazandık. Bir olursak neleri başarabileceğimizi tüm cihana gösterdik. Tüm sömürülen halklara bir ışık oldu bu zafer!

Başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarını tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum. Bu zaferle halkı kurtuluşa bir adım daha yaklaştıran başkomutan ulu önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK sana, fikirlerine ve cumhuriyetine gönülden bağlıyız.

Bu Zaferi anarken Seyit Onbaşıya da yer vermemek olmaz. Ağırlığı çok yüksek olan top mermilerini kundağa yerleştirerek savaşın gidişatını büyük ölçüde değiştiren koca yürekli adam seni saygı ve rahmetle anıyoruz ..

Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

Bu savaşın unutulmaması gereken bir yönü de dedelerimizin atalarımızın fedakarlıkları;

– Askerlerin yemek menüsü yarım somun ekmek ve üzüm hoşafı,

– Nenelerimizin çocukların kundaklarında cepheye yalın ayak silah taşıması

– 15 lilerin cepheye koşması ve sayamadığım bir çok fedakarlık bunlar unutulmamalı. Atalarımız ülkeyi düşmana teslim etmemek için büyük fedakarlıklarla canla başla çalıştı. O yüzden bu ülke asla kaderine terk edilemez. Bayrağı her zaman en yükseğe daha ileriye taşımalıyız.

Nice 108. yıllara ! Çanakkale Zaferimiz kutlu olsun.

Kalbimizi yakan Büyük Deprem FELAKETİ …


UNUTMAYALIM !!! UNUTTURMAYALIM !!

06 Şubat 2023 ülkemiz için en karanlık gece, 11 ilimizde büyük bir deprem felaketinin yaşandığı gün. Yaşanan bu deprem felaketini 85 milyon kalbimizde hissettik.

Milletçe böyle günlerde sergilenen dayanışma ve yardımlaşma ruhu dünyanın hiç bir yerinde yok, bununla gurur duyuyorum. Fakat böyle felaketleri zaman geçtikçe seri bir şekilde unutup ders çıkarmamız da oldukça üzücüdür.

Ülkemize gelen uluslararası yardım ve destekler için çok teşekkür ederiz. Kardeş Türk ülkelerinden komşumuz Yunanistan’a kadar gelen tüm destek bizim için çok değerliydi. Depremin ilk günlerinde Yunan devlet televizyonunda Şevval Sam’ın meşhur şarkısı “Ben seni sevdiğimi dünyalara bildirdim” eşliğinde yayın yapılması hepimizi mutlu etti. İki halkın geleceğine yönelik ilişkilerinden umutluyum. Umarım barış ve kardeşlik hüküm sürecek…

Maalesef geçtiğimiz günlerde siyasette yaşanan deprem Büyük Güneydoğu Deprem felaketinin önüne geçti. 11 ili kapsayan yaklaşık 15 milyon vatandaşımızı etkileyen bu felaketi atlatmak uzun süremizi alacak. Para toplamak yaraları sarmaya çalışsa da gideni geri getirmeyecek. Evet hayat devam ediyor fakat eksiklerle acılarla devam ediyor.

Annemi Babamı toprağa koymuş bir birey olarak bu acıdan sonra hayat maalesef büyük eksiklerle devam ediyor. Para sadece kanayan yaranın acısını hafifletiyor ama o yara iyileşmiyor kabuk bağlıyor sadece.

11 ilimizde binlerce ev yıkıldı. Binlerce ocak söndü. Hatay ilimiz en büyük yarayı alan illerden biri oldu. Nereye dokunsan hangi taşı kaldırsan farklı bir acı çıkıyor. Bunların toparlanması zaman alacak. Halen ölü sayımız yükseliyor. Binlerce insan kayıplarını arıyor. Bunca acı varken bu felaketi unutmamalı ve unutturmamalıyız..

Uzun uzun cümleler kurup sizleri sıkmak istemem, ara ara bu deprem felaketi için yazılar yazmaya devam edeceğim kalın sağlıcakla…

Güzel insanlara veda ..


Gün geçmiyor ki, gönül soframızdan dostlarımız eksilmesin..

Yaşar Kemal’in dediği gibi “O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna insanın pi.. kaldık ! “

Ölen kurtulur adına dünya dedikleri bu cehennemden. Vay geride kalanların haline. Büyük bir hüznü omuzlayarak yaşamaya devam edeceklerdir.

Dünya iyiler için bir yer değil, iyiler erken gider, biz kötülerle imtihana devam…

Yaşar Kemal iyilerin arkasından söylediği bu özlü söz günümüz insanları için öyle uygun ki..

Birer birer kaybediyoruz güzel dostlukları, dünya sıkıcı, soğuk, ruhunu kaybetmiş bir dönem de 2019 yılından beri hiç bir şey iyiye gitmiyor. İnsanlar artık yeni yıla girmekten bile keyif almıyor. Keyfini, tadını, eğlencesini kaybetmiş bir zamanda yaşıyoruz…

Sağlıcakla kalın gönül dostlarım.. Bugünlük bize ayrılan sürenin sonuna geldik…

Hoş geldin Ya Şehr-i RAMAZAN


11 AYIN SULTANI RAMAZAN HOŞ GELDİN !!!

Şükürler olsun ki bu sene de Ramazan Ayına kavuştuk. Sana sonsuz hamdu senalar olsun.

Ramazan, sadelik güzellik ve huzur ayıdır. Bu ayda yüce Allah şeytanı kilitler. Böylece huzur ve günahlardan uzak bir aydır “Ramazan” .

11 ayın sultanı olarak adlandırmamızın en büyük sebebi Kur’an-ı Kerim’in bu ayda indirilmiş olmasıdır. Ramazan ayı Kur’an-ı Kerim ayıdır. Rabbim bu ayda bolca Kur’an-ı Kerim okuyan kullarından eylesin bizi ..

Tüm İslam coğrafyalarında barış, huzur ve esenlikle geçen bir Ramazan ayı olmasını dilerim Yüce Rabbimden. Kazasız, belasız, savaşsız birlik ve bereketle dolu bir ay olsun .

Rabbim tutacağımız oruçlarımızı kabul eylesin. Eski Ramazanlar tadında bir Ramazan dilerim.. Hoş çakalın..

Oruç ..
HZ.MUHAMMED S.A.V. SEVGİ VE HASRETLE..

Odlar Yurdu “Azerbaycan”


AZERBAYCAN CUMHURİYETİ

Toprakları Kafkasya’da bulunan bağımsız Türk Devletlerinden biridir. 18 Ekim 1991 yılında bağımsızlığını kazanmıştır.

Başkent = Bakü

Resmi dil = Azerbaycan Türkçesi

Alan =  86.600 km²

Nüfus =  10 milyon 127 bin 874  (2020)

Para birimi = Azerbaycan Manatı

Yönetim şekli = Üniter yarı başkanlık sistemli baskın partili anayasal cumhuriyet

Güney Kafkasya’da yüz ölçümü en büyük olan ülkedir. Komşuları doğusunda Hazar Denizi, batısında Ermenistan , Kuzeyi Rusya , Kuzeybatısında Gürcistan, Güneyinde İran bulunur.

Ayrıca kendisine bağlı Nahcivan Özerk Cumhuriyeti’nin kuzeyi ve doğusu Ermenistan güneyi ve doğusu İran ile sınırı bulunmaktadır. 17 km’lik Türkiye ile de sınırı bulunmaktadır.

 Azerbaycan bayrağı mavi gök rengi, kırmızı ve yeşil yatay şeritlerden oluşmuştur ve kırmızı zemin üzerinde beyaz renkte sağa bakan bir hilal ve sekiz köşeli bir yıldız bulunmaktadır.

Bayraktaki mavi renk Türklüğü, yeşil renk İslamiyet’i, kırmızı renk ise uygarlığı temsil etmektedir. Resmi renkler ve boyut 5 Şubat 1991 tarihinde kabul edilmiştir.

Azerbaycan‘da 77 tane şehir bulunmaktadır. Azerbaycan‘ın başkenti Bakü ülkenin en büyük şehridir. Azerbaycan‘da 11 şehir, başkent Bakü de dahil, büyükşehir statüsündedir.

Azerbaycan’a neden odlar yurdu denir?

OD = Azerbaycan Türkçesinde “Ateş” demektir. Azerbaycanlılar ülkelerine Ateşler ülkesi demektedir.

Nedeni :

Dünyada önde gelen bir petrol ve doğal gaz ülkesi. O kadar ki, topraktan sızan doğal gaz hiç sönmeyen ateşler meydana getiriyor. Eski çağlarda, ateşe tapan Zerdüşt dini mensupları burada yaşamışlar. Bu yüzden, Azerbaycan “Ateşin ülkesi” olarak ün yapmış.

Alev Kuleleri, Azerbaycan’ın Bakü kentinde bulunan, Proje alanı yaklaşık olarak 28.000 m² olup proje maksimum yüksekliği 181 metreye ulaşan 3 adet kuleden oluşmaktadır.

Azerbaycan petrol rezervi elde eden ülkelerdendir. Hazar Denizinden petrol ve doğalgaz çıkarılmaktadır.

Yaklaşık 873.260 varil (138.837 m3) günlük petrol ve 2013 itibarıyla yılda 29 milyar metreküp gaz üretmektedir. Azerbaycan petrol endüstrisinin doğum yerlerindendir. Dünyadaki en önemli petrol ve gaz üreticisi olmaya adaydır.

Bakü’de yer alan Kız Kulesi 11-12. yüzyıllarda inşa edilmiştir ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.

Kobustan ‘da milattan on bin yıl önce oluşturulduğu tespit edilen bulgular, UNESCO tarafından hazırlanan Dünya mirasları listesine dahil edilmiştir.

İçerişehir 

(Azerbaycanca: İçərişəhər) ya da Eski Şehir, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’nün tarihî çekirdeği. UNESCO’nun Dünya mirasları listesindedir.

Azerbaycan’ın Karabağ bölgesi 26 Şubat 1992 yılında Ermeniler tarafından işgal edildi. Ermeniler işgal ederken çocuk, yaşlı ve kadın demeden Azerbaycan insanına karşı soykırım yapmıştır. Yaklaşık 28 yıl işgal altında kalan Karabağ 10 Kasım 2020 tarihinden Azerbaycan ordusu tarafından bir destan yazılarak Ermenilerin işgalinden temizlenmiştir.

Şeki Hanları Sarayı, Azerbaycan’ın Şeki kentinde bulunan tarihi bir yapıdır. Günümüzde müze olarak hizmet vermektedir. Şeki Han Sarayı dünya mirası listesine dahil edilmiştir. Azerbaycan’ın gezilip görülecek yerleri arasındadır.

Azerbaycan Milli Marşı

Azerbaycan Müziği

Polad Bülbüloğlu – Gel Ey Seher

Can Azerbaycan’ı anlatmaya bir blog yazısı yetmez. Ben şimdilik size dilim döndüğünce tanıtmaya çalıştım. Bundan sonra elimden geldiğinde Türk Dünyasından ülkeler ve bölgeleri size tanıtmaya devam edeceğim. Hoş çakalın..

Tarihin gidişatını değiştiren Zafer !


18 Mart 1915 bir ulusun kaderinin bir günde değiştiği tarih..

Koca bir imparatorluğun küllerinden yeni doğan koca yürekli insanların yaşadığı bir ülke…

Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı gün. Kutlu Zafer !

Seyit Onbaşı

275 kiloluk top mermisini tek başına kaldırarak namluya yerleştiren Seyit Onbaşı Çanakkale Zaferi’nin önemli kahramanlarındandır. Saygı, sevgi ve rahmetle anıyoruz.

Çanakkale bir halkın var oluş mücadelesinin başladığı yerdir.

Koca bir cihana bize zincir vuramazsınız dediğimiz gündür.

Koca seyitler, Nene Hatunlar gibi kahramanlarımızın var olduğu büyük bir destandır Çanakkale…

On beşlilerin bir neslin canı pahasına vatan mücadelesi verdiği yerdir Çanakkale …


Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

Çanakkale Zaferi’nin 107. yılı kutlu olsun !