Tataristan Federal Cumhuriyeti hakkında bilgiler..


Tataristan, Rusya’nın federal bir cumhuriyetidir. Resmi adı Tataristan Cumhuriyeti’dir ve Rusya Federasyonu’na bağlıdır. Tataristan, Volga Nehri’nin orta kesiminde yer alır ve Batı Sibirya Ovası’nda bulunur. Yüzölçümü yaklaşık 68.000 kilometrekare olup, Rusya’nın en büyük cumhuriyetlerinden biridir.

Nüfus : 3.786.400 (2010 yılı) Başkenti Kazan’dır. Kuruluş : 30 Ağustos 1990.

Tataristan Haritası

Tataristan, tarih boyunca farklı kültürlerin etkisi altında kalmış bir bölgedir. Tatar halkı, bölgenin yerli halkıdır ve Türk kökenlidir. Ruslar da Tataristan’da önemli bir etnik gruptur. Bu nedenle, Tataristan’da hem Türk hem de Slav kültürleri gözlemlenebilir

Tataristan, ekonomik açıdan önemli bir bölgedir. Petrol, doğal gaz ve diğer maden kaynaklarına sahiptir. Ayrıca, tarım, otomotiv endüstrisi, kimya endüstrisi ve makine mühendisliği gibi sektörlerde de faaliyet gösterir. Kazan, Tataristan’ın ekonomik merkezi olarak kabul edilir.

Tataristan’ın sahip olduğu zengin kültürel miras, turistler için çekici kılar. Tataristan’da tarihi camiler, kiliseler, müzeler ve festivaller de bulunmaktadır.

Tataristan toprakları genelde alçak ve engebelidir. İdil Nehrinin batısında yüksekliği 235 metreye ulaşan arazi İdil Tepelerinin en kuzey ucunu meydana getirir.

Tataristan, kendi dilini (Tatarca) ve Rusçayı resmi diller olarak kullanır. Eğitim, kültür ve yönetim alanlarında Tatarca da yaygın olarak kullanılmaktadır. Tataristan, Rusya Federasyonu içinde özerk bir cumhuriyet statüsüne sahiptir ve yerel hükümeti vardır.

Sonuç olarak, Tataristan tarihi ve kültürel açıdan zengin bir bölgedir. Hem Türk hem de Slav etkilerini barındıran bu cumhuriyet, ekonomik potansiyeli ve turistik cazibesiyle dikkat çeker.

Tataristan Bayrağı

Başkent Kazan’dan bir görünüm..

Tataristan Müziği..

Bahar Bayramı “Nevruz” Kutlu Olsun..


Nevruz Avrasya halklarının ortak bayramıdır.

Nevruz siyasi bölüşme, ayrışma bayramı değildir.

Nevruz bizim için Ergenekon’dan çıkış günümüzdür, kutlu olsun !

Nevruz baharın gelişini, doğanın uyanışını kutladığımız bir bayramdır..

Nevruz kültürümüzün rengidir, tadıdır, zenginliğidir..

Nevruz baharın güzelliğinin kutlanmasıdır.

Nevruz bize baharı, barışı, huzuru, bereketi müjdeler …

Nevruz birliğin, beraberliğin, özgürlüğün ve dayanışmanın günüdür.

Ateşin üzerinden coşkuyla atlamanız dileğiyle.. Baharın gelişi kutlu olsun !

Kalbimizi yakan Büyük Deprem FELAKETİ …


UNUTMAYALIM !!! UNUTTURMAYALIM !!

06 Şubat 2023 ülkemiz için en karanlık gece, 11 ilimizde büyük bir deprem felaketinin yaşandığı gün. Yaşanan bu deprem felaketini 85 milyon kalbimizde hissettik.

Milletçe böyle günlerde sergilenen dayanışma ve yardımlaşma ruhu dünyanın hiç bir yerinde yok, bununla gurur duyuyorum. Fakat böyle felaketleri zaman geçtikçe seri bir şekilde unutup ders çıkarmamız da oldukça üzücüdür.

Ülkemize gelen uluslararası yardım ve destekler için çok teşekkür ederiz. Kardeş Türk ülkelerinden komşumuz Yunanistan’a kadar gelen tüm destek bizim için çok değerliydi. Depremin ilk günlerinde Yunan devlet televizyonunda Şevval Sam’ın meşhur şarkısı “Ben seni sevdiğimi dünyalara bildirdim” eşliğinde yayın yapılması hepimizi mutlu etti. İki halkın geleceğine yönelik ilişkilerinden umutluyum. Umarım barış ve kardeşlik hüküm sürecek…

Maalesef geçtiğimiz günlerde siyasette yaşanan deprem Büyük Güneydoğu Deprem felaketinin önüne geçti. 11 ili kapsayan yaklaşık 15 milyon vatandaşımızı etkileyen bu felaketi atlatmak uzun süremizi alacak. Para toplamak yaraları sarmaya çalışsa da gideni geri getirmeyecek. Evet hayat devam ediyor fakat eksiklerle acılarla devam ediyor.

Annemi Babamı toprağa koymuş bir birey olarak bu acıdan sonra hayat maalesef büyük eksiklerle devam ediyor. Para sadece kanayan yaranın acısını hafifletiyor ama o yara iyileşmiyor kabuk bağlıyor sadece.

11 ilimizde binlerce ev yıkıldı. Binlerce ocak söndü. Hatay ilimiz en büyük yarayı alan illerden biri oldu. Nereye dokunsan hangi taşı kaldırsan farklı bir acı çıkıyor. Bunların toparlanması zaman alacak. Halen ölü sayımız yükseliyor. Binlerce insan kayıplarını arıyor. Bunca acı varken bu felaketi unutmamalı ve unutturmamalıyız..

Uzun uzun cümleler kurup sizleri sıkmak istemem, ara ara bu deprem felaketi için yazılar yazmaya devam edeceğim kalın sağlıcakla…

Odlar Yurdu “Azerbaycan”


AZERBAYCAN CUMHURİYETİ

Toprakları Kafkasya’da bulunan bağımsız Türk Devletlerinden biridir. 18 Ekim 1991 yılında bağımsızlığını kazanmıştır.

Başkent = Bakü

Resmi dil = Azerbaycan Türkçesi

Alan =  86.600 km²

Nüfus =  10 milyon 127 bin 874  (2020)

Para birimi = Azerbaycan Manatı

Yönetim şekli = Üniter yarı başkanlık sistemli baskın partili anayasal cumhuriyet

Güney Kafkasya’da yüz ölçümü en büyük olan ülkedir. Komşuları doğusunda Hazar Denizi, batısında Ermenistan , Kuzeyi Rusya , Kuzeybatısında Gürcistan, Güneyinde İran bulunur.

Ayrıca kendisine bağlı Nahcivan Özerk Cumhuriyeti’nin kuzeyi ve doğusu Ermenistan güneyi ve doğusu İran ile sınırı bulunmaktadır. 17 km’lik Türkiye ile de sınırı bulunmaktadır.

 Azerbaycan bayrağı mavi gök rengi, kırmızı ve yeşil yatay şeritlerden oluşmuştur ve kırmızı zemin üzerinde beyaz renkte sağa bakan bir hilal ve sekiz köşeli bir yıldız bulunmaktadır.

Bayraktaki mavi renk Türklüğü, yeşil renk İslamiyet’i, kırmızı renk ise uygarlığı temsil etmektedir. Resmi renkler ve boyut 5 Şubat 1991 tarihinde kabul edilmiştir.

Azerbaycan‘da 77 tane şehir bulunmaktadır. Azerbaycan‘ın başkenti Bakü ülkenin en büyük şehridir. Azerbaycan‘da 11 şehir, başkent Bakü de dahil, büyükşehir statüsündedir.

Azerbaycan’a neden odlar yurdu denir?

OD = Azerbaycan Türkçesinde “Ateş” demektir. Azerbaycanlılar ülkelerine Ateşler ülkesi demektedir.

Nedeni :

Dünyada önde gelen bir petrol ve doğal gaz ülkesi. O kadar ki, topraktan sızan doğal gaz hiç sönmeyen ateşler meydana getiriyor. Eski çağlarda, ateşe tapan Zerdüşt dini mensupları burada yaşamışlar. Bu yüzden, Azerbaycan “Ateşin ülkesi” olarak ün yapmış.

Alev Kuleleri, Azerbaycan’ın Bakü kentinde bulunan, Proje alanı yaklaşık olarak 28.000 m² olup proje maksimum yüksekliği 181 metreye ulaşan 3 adet kuleden oluşmaktadır.

Azerbaycan petrol rezervi elde eden ülkelerdendir. Hazar Denizinden petrol ve doğalgaz çıkarılmaktadır.

Yaklaşık 873.260 varil (138.837 m3) günlük petrol ve 2013 itibarıyla yılda 29 milyar metreküp gaz üretmektedir. Azerbaycan petrol endüstrisinin doğum yerlerindendir. Dünyadaki en önemli petrol ve gaz üreticisi olmaya adaydır.

Bakü’de yer alan Kız Kulesi 11-12. yüzyıllarda inşa edilmiştir ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.

Kobustan ‘da milattan on bin yıl önce oluşturulduğu tespit edilen bulgular, UNESCO tarafından hazırlanan Dünya mirasları listesine dahil edilmiştir.

İçerişehir 

(Azerbaycanca: İçərişəhər) ya da Eski Şehir, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’nün tarihî çekirdeği. UNESCO’nun Dünya mirasları listesindedir.

Azerbaycan’ın Karabağ bölgesi 26 Şubat 1992 yılında Ermeniler tarafından işgal edildi. Ermeniler işgal ederken çocuk, yaşlı ve kadın demeden Azerbaycan insanına karşı soykırım yapmıştır. Yaklaşık 28 yıl işgal altında kalan Karabağ 10 Kasım 2020 tarihinden Azerbaycan ordusu tarafından bir destan yazılarak Ermenilerin işgalinden temizlenmiştir.

Şeki Hanları Sarayı, Azerbaycan’ın Şeki kentinde bulunan tarihi bir yapıdır. Günümüzde müze olarak hizmet vermektedir. Şeki Han Sarayı dünya mirası listesine dahil edilmiştir. Azerbaycan’ın gezilip görülecek yerleri arasındadır.

Azerbaycan Milli Marşı

Azerbaycan Müziği

Polad Bülbüloğlu – Gel Ey Seher

Can Azerbaycan’ı anlatmaya bir blog yazısı yetmez. Ben şimdilik size dilim döndüğünce tanıtmaya çalıştım. Bundan sonra elimden geldiğince Türk Dünyasından ülkeler ve bölgeleri size tanıtmaya devam edeceğim. Hoş çakalın..

Savaşın kaybedenleri üzerine …


2022 yılının ilk çeyreğindeyken Korona virüs hastalığı yetmezmiş gibi Ukrayna-Rusya savaşına tanık olduk.

Rusya güvenliğini tehdit ediyor gerekçesiyle NATO’ya üye olmaya çalışan Ukrayna’ya savaş ilan etti. Milyonlarca insan Avrupa sınırlarına akın ederek mülteci durumuna düştü. Ukrayna ne NATO’dan ne de Avrupa birliğinden Rusya’ya yapılan yaptırımlar dışında beklediği yardımı göremedi.

  • Ukrayna, Rusya karşısında ciddi bir direniş sergiliyor. Ne acıdır ki , kardeş olan halklar birbiriyle savaşıyor. Burada kazananlar maalesef silah tüccarları.

Peki bu savaşın kaybedenleri kim ?

  • Kaybedenler sığınaklara korkuyla saklanan çocuklar, kadınlar, gençler ve masum halklar.
  • Annesi tarafından eline numara yazılarak Slovakya sınırına abisinin çalıştığı ülkeye gönderilen 11 yaşındaki Ukraynalı çocuk..
  • Polis babasının kaskına vuran küçük çocuk, o yaşında babasını bir daha göremeyeceği korkusuyla babasının kaskına vuruyor.
  • Ömrümün yarısı sovyetle geçti, bir daha sovyete teslim olacağıma ölürüm diyen insanlar.
  • Evi bombalarla vurulan hamile anne, bir gün sonra kendisiyle birlikte bebeğini de kaybettiğimizi öğrendik.

Suriye’yi , Afganistan’ı ve diğer savaş altındaki Müslüman coğrafyalardaki savaşa ölen insanlara acımayan Avrupalı spikerleri Ukrayna savaşında haber sunarken ne kadar cağ dışı cümlelerle konuştuklarını gördük.

-Burası ne Afganistan ne de Suriye burası Avrupa’nın göbeği olan yer Ukrayna bu insanların kıyafetleri bizimle aynı … gibi saçma sapan sözlerle haber sunan Avrupalı faşist spikerleri insanlık adına üzülerek izledik. Ölen Müslüman olunca susan görmeyen dünya…

Rusya Ukrayna’ya girerken halkın elinde çiçeklerle Rus askerlerini karşılayacağını sanıyordu. Fakat bir daha Sovyet’e teslim olmayacağız diyen kararlı ülkesi için direnen insanlar gördük.

İslam Coğrafyalarına temennim…

Ukrayna’daki bu direniş yıllardır bir istikrar bulunmayan sürekli savaş halinde olan İslam coğrafyalarındaki haklara bir örnek olmalı. Unutmayın ! -Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez. diyen bir öndere sahibiz. Darısı savaşlardan inim inim inleyen Müslüman halkların başına…

Sonuç olarak ; emperyalist düşüncelere hizmet eden silah şirketleri Dünya barışını tehdit ederek savaşlar çıkarırken kaybeden masum halklardır. Savaş zorunlu olmadıkça bir cinayettir. Bütün Dünya halklarına kardeşçe ve sulh içinde yaşayacakları bir Dünya diliyorum. Ve soruyorum neyi paylaşamıyoruz?

Soykırım yalanını Türkü gibi diline dolayanlara …


NOT : Bu yazımızı etrafa düşmanlık yaymak veya bir halka nefret söyleminde bulunmak amacıyla kaleme almadık, amacımız dilimiz döndüğünce bu konu hakkında düşünce özgürlüğü gereği fikir beyan etmektir.

Bugün ki yazımızda 1915 olayları üzerine dilimiz döndüğünce konuşacağız…

Biden ‘in siyasi bir şova dönüştürdüğü soykırım söylemi 1915 yılında Türk’ün ateşten gömlek giyerken Anadolu’da yaşanılan olaylardır.

1915 olayları olarak söylediğimiz Türk adına düşman çevrelerin ve kendini sözde hümanist addeden kişilerin (sadece görüntü olarak hümanistler, bu hümanistleri Hocalı Soykırımı konusunda fikir beyan ederken göremezsiniz) Ermeni Soykırımı olarak adlandırır.

Biden başka ülkelere sözde insanlık dersi verirken kendi ülkesinin tarihini hiç sorgulamaz. Kızılderililere yapılanlar, Kamboçya, Irak, Afganistan ve niceleri söz barış getirecekti bu topraklara ülkesi ölümden başka bir şey getirmedi..

Türk-İslam medeniyeti bir zamanlar hakim olduğu diyarlara barış hoşgörü ve bir düzen getirdi. Eğer sanıldığı gibi barbar soykırımcı bir toplum olsaydık bugün Yunanlıları, Sırpları asimile etmiş olmaz mıydık? Gerçekten soykırım yapmış olsak şuan tek bir Ermeni yaşayabilir miydi? Koskoca bir imparatorluk bunu yapmaya gücüde yeterdi bile..

Kaldı ki Osmanlı Ermenilere taba-i sadıka nişanı vermiştir. Ermeni toplumu 1915’de fitnelerle aramız bozulmadan önce ülkemizin en önemli renklerimizdendi. Ermeniler Osmanlı’nın bölünmesi için büyük oyuna getirilmiştir. Emperyalist güçler bu halkı bir maşa kullandı ve halende kullanmaya devam ediyor.

Bu coğrafyadaki halklar, Ermeniler, Türkler, Araplar ve Yunanlılar birlik olsa, birbirleriyle savaşıp çekişmese emperyalist güçlerin ne ekonomimizde ne de başka konularımızda bir etkisi olmaz.

Keşke bu ırkçılığı, bu nefreti yensek, geçmişe set çekip birlikte yaşayabilmenin yollarını arasak. Senin dedelerin bana soykırım yaptı deyip bayraklarımızı yakmasak, bu nefret bu yalanlar hiç bir halkı ileriye, muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmayacaktır.

Biz Türk gençleri olarak üzerimize düşen en büyük borç tarihimizi iyi öğrenip onu her yerde anlatmaktır. Tüm Dünya’ya Türklerin soykırımcı bir toplum olmadığını, faşistliğin kötü bir şey olduğunu anlatmamız lazım. Bu dedelerimize olan borcumuzdur. Onlar bu vatanı kolay kazanmadılar…

Türklerin Noel Babası “AYAZ ATA”


Sevgili Takipçilerim,

Size bugün Türk kültürünün geleneklerinden biri olan  Ayaz Atayı anlatacağım. Orta Asya Türk Devletlerinde unutulmamış var olan bir kültürdür. Kış aylarının en soğuk  dönemlerinde ortaya çıkarak fakirlere, çocuklara ve kimsesizlere hediyeler verip yardım eden bir evliyadır.

AYAZ ATA, ŞAXTA BABA, KAR BABA
AYAZ ATA

AYAZ ATA ? ? ?
Ayaz Ata, Türk,Altay ve Orta Asya mitolojilerinde, özellikle Kazak ve Kırgız Türkleri’nde ve Türkmenlerde Soğuk Hanı olarak tanımlanmaktadır.
Mitolojilere göre kışın soğukta ortaya çıkan, kimsesizlere ve açlara yardım eden bir evliyadır.

Kaynak: Gazi Üniversitesi Türk Sanatı Topluluğu

Diğer Türk topluluklarındaki yeri : Okumaya devam et “Türklerin Noel Babası “AYAZ ATA””

Sevimli Dostlarımız için “BİR KAP SU”


bir kap su projesi
BU DÜNYADA SADECE BİZ YAŞAMIYORUZ …

Sıcakların iyice bastırdığı bu yaz günlerinde sürekli su içeriz. Peki ya sevimli dostlarımız olan sokak hayvanları su içebiliyor mu? İşte bizde bu yüzden sokak hayvanları için kapımızın, balkon veya camlarımızın önüne bir kap su koyma projesini başlattık. Lütfen duyarsız kalmayın su tüm canlılar için hayattır…