Şehirlerarası seyahate çıkıyorsunuz. Uçak, tren, otobüs, araba veya bisiklet?


Günlük yazma konuları
Şehirlerarası seyahate çıkıyorsunuz. Uçak, tren, otobüs, araba veya bisiklet?

Cevap : Doğu Ekspresi Tren yolculuğu ile Şehirlerarası Seyahat Yapmak..

Sevgili takipçilerim merhaba,

Yakın çevrem çok iyi bilir. İstanbul Halkalı’dan Kars ilimize doğu ekspresi ile özellikle yataklı vagonla seyahat etmeyi çok istiyorum. Ölmeden önce yapmak istediğim şeyler listesinde bu konu.

Trenle o kartpostallık görüntüleri yattığım yerden izlemek iyi gelirdi. Yanıp sönen renkli ışıklar eşliğinde, ayağımda kalın çorap cama vuran kar ve yağmur damlaları hayali bile çok güzel..

Yurtdışından bile başvuru yapıldığı için hem yer bulunamadığından hem de fahiş fiyatlardan dolayı bu yolculuğu malesef bir türlü yapamadım.

Erzurum durağında bir Cağ Kebabı yemek güzel olurdu. Kars son durakta inip 1-2 gün kalıp Kars’ın tarihi ve turstik yerlerini gezip bir Kars kazı yemek iyi gelirdi.

Tren seyahatinde trenin çıkardığı ses eşliğinde uyuyup hayallere dalmak isterdim. İleride bu gezimle ilgili deneyimleri blogumda paylaşmak isterim. Umarım bu isteğimi gerçekleştirebilirim.

Kalın Sağlıcakla ..

Uğurcan BAL..

100 yaşıma bir mektup !


Günlük yazma konuları
100 yaşındaki halinize bir mektup yazın.

O yaşayan bir efsane, o yaşayan bir dinazor ! 🙂

Senin yaşıtların önden önden gitti sen çivi çaktın bu dünyaya be Uğurcan.

Sahi sen bunca elem keder ve strese nasıl 100 yaşını gördün şaştım doğrusu.

İçindeki çocukta yaşlanmıştır artık öyle değil mi? Halen seni rahatsız ediyor mu? Bak bu sorularımın cevabını bekliyorum unutma. Yakın gözlüğünü tak öyle oku ve cavep ver bana mutlaka olur mu ?

Ben annem babam gibi 50’li yaşlarda ölürüm demiştin maşallah 100 yaşını görmüşsün halen şoklar içindeyim. Bunca özleme hasrete nasıl dayandın bir anlatsana..

Bu iğrenç, bu berbat dünyaya 100 yıl katlanmakta büyük bir başarı gerçekten güçlü bir insansın sen, yine seninle gurur duydum…

Emekli de olmuşsundur şimdi.. Nasıl emekli maaşın yetiyor mu? Yine başında belini büken belalar var mı? İnşallah 100. yaşın huzurlu ve sakindir.

İnşallah sevdiğin gönül verdiğin bir kadına aşık olup, evlenip bir yuva kurabilmişsindir.

Sana 32. yaşından sevgiler, saygılar. Ellerinden öperim nice 100. yaşlara ..

Üstüme Çok Geliyorsun Hayat ..


Yaş aldıkça üstüme geliyorsun hayat,

Hiç nefes almama izin vermiyorsun.

Sürekli koşup bir yerlere yetişmemi bekliyorsun.

Sevgiyi mutluluğu kısıtlıyorsun benden,

Bana bazen hiç adil davranmıyorsun hayat,

Çok üzerime geliyorsun, bana çok fazla yükleniyorsun hayat..

Bu adama hiç bir zaman adil olmadın hep nasıl olsa benim nazımı çeker dedin, ekledikçe ekledin elemi kederi heybeme hayat..

Bazen hata yapmama bile izin vermedin, hatamın bedelini anında ödettin bana hayat ..

Hiç insafın yok bu genç adama ..

Beni bu genç yaşta çok yordun be hayat ..

Dışarı da ahali bahar bahçe içinde, bende bitmeyen bir kış mevsimi ..

Ahali gülüp oynarken, düğün yaparken bizde hep bir cenaze evi hüznü ..

Ben yoruldum hayat, gelme artık üstüme ..

Uğurcan BAL ..

Dünyanın gözü önünde “Filistin!”


Diliniz, dininiz, ten renginiz ne olursa olsun, Gazze’de yaşanan vahşete üzülmüyorsanız insanlığınızı sorgulamalısınız. Bu vahşet sadece Müslümanların kanayan bir yarası değil, tüm insanlığın utancıdır.

İnsan onurunu ayaklar altına alan türde işkence görüntüleri, iki aylık bebeklerin açlıktan ölmesi gibi görüntüler tüm insanlığın yüreğini dağlamalıdır. Dinlere, dillere bölünmüş olsak da sonuç olarak hepimiz insanız. Neyi paylaşamıyoruz. Bu kin bu öfke bu nefret neyin nesi ..

Birbirimizi öldürürsek yaşatmazsak kime kalacak bu dünya ..

Tüm dünya halkları bu zulümde taraf tutmamalı tek tarafımız insan canı, insanın yaşaması ve varlığı olmalıdır.

Gazze’de yaşanan kıyıma artık dur demenin zamanı gelmedi mi? Eline kim silah alıp insan canına kıyıyorsa o canidir.

Ey dünya halkları zulme ortak olmayın, zulme seyirci kalmayın.

Benim insanımın başına gelmiyorsa sorun yok demeyin. Geçen sene hepimiz kızmadık mı? Ukrayna savaşında batılı gazeteciler burada ölen insanlar bizim gibi sarı saçlı , beyaz tenli onlar bizim gibi giyiniyor ne fena demelerine … Ölen her yerde insan, ölen her yerde can hepsi çok değerli hepsi bizim insanız dili dini inancı fark etmez..

Gazze’de ölen insanlıktır, barış ve özgürlük ayaklar altına alınıyor. Tüm canlılar adil ve özgür bir şekilde yaşamalı kimse bombalar altında hayatta kalma ve sevdiklerini kaybetme korkusuyla yaşamamalı ..

Özgür Filistin, Özgür Dünya, ve sonuna kadar BARIŞ ! içinde bir dünya umuduyla…

Hayat devam ediyor ?


Günlük yazma konuları
Bir kelimeyi tamamen yasaklayabilecek olsaydınız, bu hangi kelime olurdu? Neden?

Bu 3 kelimeyi yasaklasam güzel olur. Yakınını, sevdiğini kaybetmiş insanlara bu 3 kelime ile anlamsız bir cümle kurmamış olurduk.

Annemi ve babamı kaybettiğim dönemlerde insanlar en çok bu kelimelerle gereksiz bir cümle kurarlardı. Sanki gerçekten hayat devam ediyordu da bu saçma cümleyi kuruyordunuz. Dünyası yıkılmış bir insana kurulacak en saçma cümle. Belki telkin etmeye çalışıyorsunuz ama olmuyor içi boş anlamsız bir cümle ..

Dünyanız yıkılmışken hayatın devam etmesi çok umrunuzda mıdır? Yaşamadan anlaşılmayan acılar vardır. İnsanı teselli etmek için iyi niyetle kurulsa da bu cümle canınız acırken hiç bir şey sizi avutamaz, o can yangınında bazı kelimeler sizi sinir edebilir. Belki de o dönemde bu 3 kelime beni öylesine sinir etti ki lügattan bile yasaklamak istedim.

Bu nedenle hayat devam ediyor benim için yasaklı kelimelerdir ..

Uğurcan BAL..

2014 yılı Blogum için bakın nasıl geçmiş ???


WordPress.com istatistik yardımcı maymunları bu blog için bir 2014 yıllık raporu hazırladılar.

İşte bir alıntı:

Bir San Francisco teleferiği 60 kişi kapasitelidir. Bu blog, 2014 içinde yaklaşık 640 kez görüntülendi. Eğer bu bir teleferik olsaydı, bu kadar çok kişiyi taşımak için yaklaşık 11 tur atacaktı.

Raporun tamamını görmek için buraya tıklayın.

Babama Mektubum …


Sevgili Babama,

Bugün gidişinin 5 . günü hava biraz yağmurlu ve soğuk üzülme ben üşümüyorum. Sadece yokluğun üşütüyor beni ….

Hatırlar mısın bilmem küçükken berbere gitmekten çok korkardım sen beni pastalarla çikolatalarla kandırır getirirdin ne masum ve mutlu zamanlardı o yıllar. Her düştüğümde elimden tutan birinin olması mutlu ediyordu beni, seninle servise çıkardık benim çişim gelirdi söylemezdim kızarırdım sen anlardın kızardın bana arabayı durdurup yol kenarında çişimi yaptırırdın. Ne utanırdım ben servis de ki abiler ablalar bana bakardı başımı okşardı . Ne kadar güzel bir şey bir çocuk için babasıyla işe çıkmak, bana bu mutluluğu yaşattığın için sana çok teşekkür ederim babam..

Her sınıfı geçtiğimde karnemi alır notlarımı yorumlardın biraz düşük not görünce uzun uzun başlardın öğütler vermeye sıkılırdım ama benim iyiliğimi başarımı istediğini bilirdim sevinirdim içten içe..

Araba yıkarken ıslatırdın beni küser eve giderdim şimdi o günler geliyor aklıma küstüğüm için kendime nasıl kızıyorum bilemezsin …

Şımarmayayım diye sevgini söylemezdin kızardım sana ama artık kızmıyorum bizi bırakıp giderken sevdiğini defalarca söyledin halbuki söylemesen de bizleri ne kadar çok sevdiğini biliyordum. Öyle olmasa son anında bile kirayı düşünmezdin.

Sen babanı kaybettiğinde çok büyüktün baba ne kadar üzüldüğünü biliyorum ama ben senden daha küçük yaşta kaybettim babamı biliyorum Allah dan geldik yine Allaha gideceğiz buna inanmasaydım nasıl avuturdum kendimi…

Sana söz vermiştim baba artık sen çalışmayacaktın dinlenecektin ben çalışıp sana bakacaktım,  çalışma sırası bendeydi ama olmadı. Dinleneceksin artık yorulmayacaksın biliyorum ama sana bakamayacağım o acıtıyor içimi …

En zoru da ne biliyor musun seni kendi ellerimle koydum o kara toprağa yapamam diyordum yaptım o an yüce yaradan nasıl güç verdi bana bilemiyorum …

Her gün uyurken rabbime dua ediyorum bugün bana seni göstersin diye … Hasretin ne kadar zor babam…

Annenin de dediği gibi sen hiç yıkılmazdın çok güçlüydün…  O öyle dedi ama sen yıkılmadın ki bir gün hepimiz yıkılacağız bu yalan dünya da, ebediyete gittin babam yalan dünya da olan bizleriz sen gerçek dünyadasın orada çok mutlu ol ve dinlen yorma kendini ….

Sevgilerimle seni çok seven oğlun ….

Okulda öğrendiklerimiz mi ? İş Yerinde öğrendiklerimiz mi?


Bir çok şey iş yerinde öğrenilir okulda öğrendiğin şeylerle iş bulmak zordur…

Evet arkadaşlar bugün ki konumuz başlıktan da anlaşılacağı gibi okulda öğrendiğimiz bilgilerle iş bulabilir miyiz olacak. Hemen size başıma gelen olayı anlatıyım. İş bulma sitesinde iş arıyordum. Ve bir ilana gözüm takıldı başvuru yaptım. İlanda İyi derece de PHP yazılımı bilgisi olan diye madde vardı, bende ders olarak gördüğümüz için başvuru yapmak istedim. Sonra telefonum çaldı arayan başvuruda bulunduğum firmaydı. Bana PHP ‘yi ne kadar bildiğimi sordu. Bende tecrübem yok, okulda öğrendiğim kadar bilgim var dedim. Arayan yetkili eğer PHP de tecrübeli olsaydın hemen işe başlatırdım dedi ve bu söz benim içime oturdu. Hemen dersi veren hocama mail attım. Dedim ki hocam derste öğrendiğimiz PHP sizce yeterli mi? İş başvurularında bana ne kadar yardımcı olur dedim.

mezun olduk gidiyoruz

Hocamın mesajı : 

” Uğurcan,

Çok şey gördünüz diyemem ama en önemli olay database’e bağlanmayı çözdünüz. Bir çok şey iş yerinde öğrenilir okulda öğrendiğin şeylerle iş bulmak zordur. O yüzden sana tavsiyem iyi kötü bir işe ilk etap da girip iş yerinde pişmendir.”

Yani özetleyecek olursak ben mezun oldum, her türlü iş bulurum nasılsa o dersten en yüksek notu aldım. İyi derece de biliyorum demeniz yeterli değil. Önemli olan o konu hakkında iş yerinde pişmeniz …