How Can We Save the World from Wars?


How Can We Save the World from Wars?

Wars are among the most destructive and painful events in human history. They cause the loss of millions of lives, tear communities apart, and devastate nature. While saving the world from wars is a grand and complex goal, one that each of us can contribute to, the path to peace can be built step by step. Here are some ways to end war and move toward a more peaceful world:

1. Promoting Peace Through Education

Education is the first step to building a peaceful society. The root of wars often lies in ignorance, prejudice, and misunderstandings.

  • Peace education: Schools and communities should provide education on peace, human rights, equality, and empathy.
  • Multiculturalism: Understanding different cultures and identities can help prevent wars. People should learn to accept differences and live together harmoniously.

2. Strengthening Diplomacy

Diplomacy is a vital tool in resolving conflicts in international relations. Resolving problems through diplomatic means can prevent wars.

  • Peaceful negotiations: Dialogue and compromise should be encouraged as ways to resolve issues between conflicting parties.
  • International cooperation: International organizations like the United Nations should take on more active and comprehensive roles in ensuring peace.

3. Respect for Justice and Human Rights

In societies where the sense of justice is undermined, the risk of war increases. Building a just and equal society is one of the most important preventers of war.

  • Strengthening justice systems: Ensuring that everyone trusts the justice system and maintaining the rule of law is essential.
  • Respect for human rights: Respecting the fundamental human rights of every individual is one of the most critical steps toward peace.

4. Fighting Economic Inequality

Wars often result from social unrest caused by economic inequalities. Ensuring fair distribution of wealth and equal opportunities can contribute to establishing peace.

  • Reducing poverty: Global cooperation is needed to close socioeconomic gaps and spread prosperity.
  • Fair distribution of resources: Proper management of natural resources plays a critical role in preventing wars.

5. Building a Culture That Rejects Violence

To maintain peace, societies must adopt a culture that rejects violence. Non-violent solutions enable conflicts to be resolved peacefully.

  • Principle of non-violence: Following the example of leaders like Gandhi, it is important to make non-violent resistance a societal norm.
  • Peaceful language in the media: The media should avoid war rhetoric and instead use language that promotes peace.

6. Social Dialogue and Empathy

Peace is built by creating bridges between communities. Fostering empathy and keeping dialogue channels open between different groups help prevent conflicts.

  • Intercommunity dialogue: Regardless of religious, ethnic, or political differences, dialogue and understanding between people should be encouraged.
  • Developing empathy: Understanding the pain and struggles of others contributes to addressing the root causes of war.

Conclusion

Saving the world from wars is possible through the collective efforts of individuals and societies. By promoting education, diplomacy, justice, economic equality, a culture of non-violence, and social dialogue, we can move toward peace. Peace is everyone’s right and responsibility. Together, through shared goals and actions, we can achieve a war-free future for the world.

Dünyayı Savaşlardan Nasıl Kurtarabiliriz?


Dünyayı Savaşlardan Nasıl Kurtarabiliriz?

Savaşlar, insanlık tarihinin en yıkıcı ve acı veren olaylarından biridir. Milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine, toplulukların parçalanmasına ve doğanın tahrip olmasına yol açar. Dünyayı savaşlardan kurtarmak, her birimizin katkı sağlayabileceği büyük ve karmaşık bir hedef olsa da, barışa giden yol adım adım inşa edilebilir. İşte savaşı sona erdirmenin ve daha barışçıl bir dünyaya ulaşmanın bazı yolları:

1. Eğitim Yoluyla Barışı Teşvik Etmek

Barışçıl bir toplum inşa etmenin ilk adımı, eğitimin gücünden faydalanmaktır. Savaşın kökünde genellikle cehalet, önyargılar ve yanlış anlaşılmalar yatar.

  • Barış eğitimi: Okullarda ve topluluklarda barış, insan hakları, eşitlik ve empati üzerine eğitim verilmesi gerekir.
  • Çok kültürlülük: Farklı kültürleri ve kimlikleri anlamak, savaşların önlenmesine yardımcı olur. İnsanlar, farklılıkları kabul etmeyi ve birlikte yaşamayı öğrenmelidir.

2. Diplomasiyi Güçlendirmek

Uluslararası ilişkilerde diplomasi, çatışmaların çözümü için hayati bir araçtır. Diplomatik yollarla sorunların çözümü, savaşların önüne geçebilir.

  • Barışçıl müzakereler: Çatışan taraflar arasındaki sorunların çözümünde diyalog ve uzlaşma teşvik edilmelidir.
  • Uluslararası işbirliği: Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşlar, barışı sağlamada daha etkin ve kapsamlı roller üstlenebilir.

3. Adalet ve İnsan Haklarına Saygı

Adalet duygusunun zedelendiği toplumlarda savaş riski artar. Adil ve eşit bir toplum inşa etmek, savaşın en önemli önleyicilerinden biridir.

  • Adalet sistemlerinin güçlendirilmesi: Herkesin adalet sistemine güvenmesi sağlanmalı, hukukun üstünlüğü korunmalıdır.
  • İnsan haklarına saygı: Her bireyin temel insan haklarına saygı gösterilmesi, barışı sağlayacak en temel adımlardan biridir.

4. Ekonomik Eşitsizlikle Mücadele

Savaşlar genellikle ekonomik eşitsizliklerden kaynaklanan sosyal huzursuzlukların sonucudur. Adil bir gelir dağılımı ve fırsat eşitliği sağlamak, barışın tesis edilmesine katkı sağlar.

  • Yoksulluğun azaltılması: Sosyoekonomik farkları kapatmak ve refahı yaygınlaştırmak için küresel çapta işbirliği gereklidir.
  • Kaynakların adil dağılımı: Özellikle doğal kaynakların yönetimi, savaşların önlenmesinde kritik bir rol oynar.

5. Şiddeti Reddeden Bir Kültür İnşa Etmek

Barışı korumak için toplumların şiddeti reddeden bir kültürü benimsemesi gerekir. Şiddet içermeyen çözümler, çatışmaların barışçıl yollarla çözülmesine olanak tanır.

  • Şiddetsizlik prensibi: Gandhi gibi liderlerin izinden giderek şiddetsiz bir direniş anlayışını toplumsal norm haline getirmek önemlidir.
  • Medyada barış dili: Medyanın, savaş dilinden uzak durarak barışı teşvik eden bir dil kullanması gerekir.

6. Toplumsal Diyalog ve Empati

Barış, topluluklar arasında kurulan köprülerle inşa edilir. Farklı gruplar arasında empati kurmak ve diyalog kanallarını açık tutmak, çatışmaların önlenmesine yardımcı olur.

  • Topluluklar arası diyalog: Dini, etnik veya politik farklılıklar ne olursa olsun, insanlar arasında diyalog ve anlayış teşvik edilmelidir.
  • Empati geliştirme: Başkalarının acılarını ve zorluklarını anlamak, savaşın köklerine inerek çözüm üretilmesine katkı sağlar.

Sonuç

Dünyayı savaşlardan kurtarmak, bireysel ve kolektif çabaların bir araya gelmesiyle mümkün olabilir. Eğitimin yaygınlaştırılması, diplomasi, adaletin sağlanması, ekonomik eşitlik, şiddetsiz bir kültürün teşvik edilmesi ve toplumsal diyalog yoluyla, barışa giden yolda ilerleyebiliriz. Barış, herkesin hakkı ve sorumluluğudur. Dünya, ancak ortak hedeflere odaklanarak ve birlikte hareket ederek savaşsız bir geleceğe ulaşabilir.

Gazze’nin Çığlığı


Gazze’nin Çığlığı

Yıkık duvarlar altında umut arar çocuklar,
Savaşın gölgesinde büyür sessiz soluklar.
Gazze’nin kalbinde hüzün birikmiş,
Yıldızlar küskün, gece karanlığa teslim olmuş.

Her sokak bir yara, her ev bir acı,
Rüzgar taşır feryadı, deniz taşır sancıyı.
Masmavi denizler bile ağlar burada,
Barış rüzgarı nerede, kim alır bu yaraya?

Beyaz güvercinler uçar bir zamanlar,
Şimdi duman, ateş, kırık hayaller var.
Bir anne sarılır boş beşiğine,
Gökyüzü bile ağlar Gazze’nin üstüne.

Gözler umutla bakar uzaklara,
Her doğan güneş, bir sabırla yaşanır sabaha.
Ama karanlık uzun, yol zor,
Gazze direniyor, her gün biraz daha yorulur.

Yine de her taşın altında bir umut gizli,
Her çocuğun yüreğinde bir hayal saklı.
Gazze’nin çığlığı barışa çağrıdır,
Gözyaşları deniz olur, kalpler onarılır.

Gazze, sabrın adı, direnişin kalbi,
Umutsuzluğun içinde parlayan bir yıldız gibi.

Uğurcan BAL

I WISH EVERLASTING PEACE FOR THE WORLD

Dünya Barışı


Dünya Barışı

Gökyüzünde kuşlar süzülür özgürce,
Renkler dans eder barışın gölgesinde.
Ne savaşın sesi, ne acının izleri,
Birleşir insanlık, umutlu gözleri.

Kardeşçe el ele, tüm sınırlar silinir,
Sevgiyle dolar dünya, her kalp dinlenir.
Çocuklar gülerken, barışın melodisi,
Sarar dört bir yanı, sevginin nağmesi.

Topraklar yeşerir, su berrak akar,
Güneş doğar her gün, umutla bakar.
Ne ayrılık kalır, ne de kırık kalpler,
Barışta birleşir tüm dünya, tüm yerler.

Bir damla sevgiyle başlar her hikâye,
Dostlukla büyür, koca bir dünyaya.
Barışın türküsü dillerde yankılanır,
Dünya bir olur, sevgiyle aydınlanır.

Uğurcan BAL

Ön Yargılı İnsanlara Seslenişim ..


Yabancı blogger arkadaşlarımın ülkemle ve kültürümle ilgili paylaşımlarının altındaki yorumları ve bazı paylaşımlarını okurken hayret ediyorum.

Bu yorumlara masumca bizi açıklamak adına cevap verirken, verdiğim cevapları engelleyen hoşgorülü, düşünce ve ifade özgürlüğüne saygı duyan batılı arkadaşlarıma da ayrıca sevgilerimi iletiyorum.

Bu yazımı kötü düşünceli ve ön yargılı insanlar için paylaşıyorum. Yazarken yazıp yazıp sildiğim kelimeler var. Cümlelerimde asla hakaret olmayacak bu bize yakışmaz.

İstanbul’da ve ülkem genelinde olan kedi sevgisini paylaşan yabancı bir bloggerın paylaşımının altına böyle şiddet dolu yerlerde bu paylaşım çok ilginç yazan arkadaşa sesleniyorum. Biz şiddet bağımlısı bir millet değiliz. İşte bu yorumun insanları tanımadan ön yargılı davrandığını gösteriyor. Her memlekette kötü insan vardır. Kötü bir insanın hatasını tüm topluma yıkıp oralar şiddetin olduğu coğrafyalar demek ne kadar doğru ?

Neyse sizi asla başkasının sesine,rengine saygı duymayan ve sevgisiz kalbinizle baş başa bırakıyorum. Biz ne desek ne etsek sizler o berbat ön yargılarınızdan kurtulmayacaksınız.

Saygılarımla…

Barış dolu günlere hasretle ..


Dünyamız ateş içinde cayır cayır yanıyor,

Dünya’nın en kötü zamanlarına denk gelmiş gibi hissediyorum.

Güçlü olan zayıfı ezip paramparça ediyor.

Dünya farklılıklara, farklı dillere ve dinlere saygı duymuyor.

Oturup konuşmak, anlaşmak yerine savaşla çözüm arıyor..

Değerlerinden uzaklaşan dünya ilkel zamanlardaki gibi savaşla çözüm arıyor..

Sevgi nerede ?

Barış nerede ?

Öldürülen bizden olmayınca sorun olmuyor mu?

Dili dini ne olursa olsun öldürülen bir insan bir can..

Öldürülen bir annenin çocuğu, annelere babalara evlat acısı yaşatmak doğru mu ?

Öldürmek için değil yaşatmak için savaşalım.

Tüm dünya halkları, son sesimiz barış diye bağıralım barışı koruyalım !

ENG VERSİON :

Our world is burning in flames,

I feel like we have come across the worst times of the world.

The strong crush and tear the weak to pieces.

The world does not respect differences, different languages ​​and religions.

Instead of sitting down and talking, reaching an agreement, it is looking for a solution with war..

The world that has drifted away from its values ​​is looking for a solution with war like in primitive times..

Where is love?

Where is peace?

Isn’t it a problem when the one who is killed is not from us?

A person killed is a life, regardless of their language or religion..

Is it right to make mothers and fathers suffer the pain of losing a child, the child of a murdered mother?

Let’s fight not to kill, but to keep alive.

Let’s shout peace with our last voice to all the people of the world, let’s protect the peace!

UĞURCAN BAL

Bana Barışın Resmini Çizebilir misin Abidin ?


Nazım Hikmet, Saman Sarısı adlı şiirinde Abidin Dino’ya bana mutluluğun resmini çizebilir misin ? Diyordu. İşte bende bundan esinlenerek bu soruyu sormak istedim.

Bana Barışın Resmini Çizebilir misin Abidin ?

Dün gece aldığımız haberlere göre, Refah kentine çadırlarda yaşayan insanların üzerine yine bombalar yağdı. İnsanlığın bittiği noktadayız. Dünya sessizce bir toplumun katledilmesini izliyor.

Barış için ne kadar insanın ne kadar çocuğun, annenin ölmesi gerekiyor ?

Üzgünüm bu lanet Dünya’da, Abidin hiç bir zaman barışın resmini çizemeyecek. Biz insanlar olarak faşist duygularla yaşadığımız sürece, farklı renklere, farklı düşüncelere saygı duyup korumadığımız sürece insanlığımızı kaybetmeye devam edeceğiz.

Bu yer yüzünde, bu güzel mas mavi gök yüzünün altında insanlık defalarca ölecek..

Bir avuç çaresiz insanın üzerine topla, füzeyle geliyorlar. Bu adalet mi ?

İnsanlığımız battı bu kimseyi üzmüyor mu? Gözümüzün önünde insanları katlediyorlar kimse bu durumdan rahatsız olmuyor mu? Hangi çağda yaşıyoruz, bu nasıl bir düzen ?

Tek umudum bu savaşın bir an önce son bulması. Coğrafyamız tam bir ateş çemberi ..

Lütfen farklılıklarımıza rağmen BARIŞA UMUT OLUN !

Savaşın kaybedenleri üzerine …


2022 yılının ilk çeyreğindeyken Korona virüs hastalığı yetmezmiş gibi Ukrayna-Rusya savaşına tanık olduk.

Rusya güvenliğini tehdit ediyor gerekçesiyle NATO’ya üye olmaya çalışan Ukrayna’ya savaş ilan etti. Milyonlarca insan Avrupa sınırlarına akın ederek mülteci durumuna düştü. Ukrayna ne NATO’dan ne de Avrupa birliğinden Rusya’ya yapılan yaptırımlar dışında beklediği yardımı göremedi.

  • Ukrayna, Rusya karşısında ciddi bir direniş sergiliyor. Ne acıdır ki , kardeş olan halklar birbiriyle savaşıyor. Burada kazananlar maalesef silah tüccarları.

Peki bu savaşın kaybedenleri kim ?

  • Kaybedenler sığınaklara korkuyla saklanan çocuklar, kadınlar, gençler ve masum halklar.
  • Annesi tarafından eline numara yazılarak Slovakya sınırına abisinin çalıştığı ülkeye gönderilen 11 yaşındaki Ukraynalı çocuk..
  • Polis babasının kaskına vuran küçük çocuk, o yaşında babasını bir daha göremeyeceği korkusuyla babasının kaskına vuruyor.
  • Ömrümün yarısı sovyetle geçti, bir daha sovyete teslim olacağıma ölürüm diyen insanlar.
  • Evi bombalarla vurulan hamile anne, bir gün sonra kendisiyle birlikte bebeğini de kaybettiğimizi öğrendik.

Suriye’yi , Afganistan’ı ve diğer savaş altındaki Müslüman coğrafyalardaki savaşa ölen insanlara acımayan Avrupalı spikerleri Ukrayna savaşında haber sunarken ne kadar cağ dışı cümlelerle konuştuklarını gördük.

-Burası ne Afganistan ne de Suriye burası Avrupa’nın göbeği olan yer Ukrayna bu insanların kıyafetleri bizimle aynı … gibi saçma sapan sözlerle haber sunan Avrupalı faşist spikerleri insanlık adına üzülerek izledik. Ölen Müslüman olunca susan görmeyen dünya…

Rusya Ukrayna’ya girerken halkın elinde çiçeklerle Rus askerlerini karşılayacağını sanıyordu. Fakat bir daha Sovyet’e teslim olmayacağız diyen kararlı ülkesi için direnen insanlar gördük.

İslam Coğrafyalarına temennim…

Ukrayna’daki bu direniş yıllardır bir istikrar bulunmayan sürekli savaş halinde olan İslam coğrafyalarındaki haklara bir örnek olmalı. Unutmayın ! -Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez. diyen bir öndere sahibiz. Darısı savaşlardan inim inim inleyen Müslüman halkların başına…

Sonuç olarak ; emperyalist düşüncelere hizmet eden silah şirketleri Dünya barışını tehdit ederek savaşlar çıkarırken kaybeden masum halklardır. Savaş zorunlu olmadıkça bir cinayettir. Bütün Dünya halklarına kardeşçe ve sulh içinde yaşayacakları bir Dünya diliyorum. Ve soruyorum neyi paylaşamıyoruz?