Kar Taneleri


Kar Taneleri

Sessizce iner gökten beyaz örtü,
Dünya bembeyaz masallardaki gibi bir düş.
Her tanesi ayrı, benzersiz bir nakış,
Doğanın sessiz şarkısı, kış.

Dağlar bembeyaz, yollar dilsiz,
Rüzgarın fısıltısı, soğuk ve izsiz.
Ayak izleri bırakır bir yabancı,
Kar taneleriyle dans eder zamanın sancı.

Ağaç dalları beyaz birer çiçek,
Gökyüzü sisli, hayalden bir gerçek.
Kar yağarken sessiz bir huzur,
İçimizde uyanır geçmişin bir duygusu durur.

Bir çocuk güler, elleriyle kar topu,
Hayat yeniden saf, temiz ve sulu.
Kar taneleri düşerken yavaşça yere,
Doğa, kendi kanatlarıyla sarar bizleri sere serpe.

Kışın beyaz örtüsü, bir umut simgesi,
Her kar tanesi bir hayalin sesi.
Birlikte bekleriz baharı usulca,
Ama kalır kışın büyüsü hep anılarda.

Uğurcan BAL

Rüzgarın Fısıldadığı Şey


Rüzgarın Fısıldadığı Şey

Bir akşam rüzgarı usulca dokunur,
Sonsuzluğa doğru savrulan bir yaprak gibi,
Sessizce fısıldar uzaklardan,
Bir hikâye, bir şarkı, kaybolan bir zaman.

Gökyüzünde beliren yıldızlar,
Gözlerime hüzün bırakır, ama
Her yıldızda bir umut var,
Her karanlıkta bir ışık, bir yol.

Belki de en güzel anlar,
Bir kuytuda kaybolan kalp sesidir,
Ya da bir rüzgarın fısıldadığı şey,
Küçük bir gülüş, bir adım ileriye…

Uğurcan BAL

Kış


Kış

Soğuk rüzgar eser, bembeyaz kar düşer,
Ağaçlar çıplak, yaprakları döker,
Beyaz örtüyle doğa uyur derin,
Kış gelir, her şey sessiz, her şey yavaş bir yel gibi.

İçimde bir hüzün, bir yalnızlık rüzgarı,
Beyaz kar taneleri düşerken yavaşça,
Bazen sıcak bir kahve, bazen eski bir şarkı,
Kışın huzurunda bulurum ben kendimi,
Gizli bir melodi gibi.

Geceler uzar, sabahlar geç gelir,
Yıldızlar daha parlak, karanlık daha derin,
Her şey donmuşken, zaman da bekler,
Kış, bir masal gibi;
Beyaz, sessiz ve çok derin.

Uğurcan BAL

Doğan Güneşe


Doğan Güneşe

Gecenin koynundan sessizce süzülen,
Işığın en narin, en sıcak özüyle,
Toprak uyanırken sen de büyürsün,
Ufku sarı, turuncu bir düşle süsleyerek.

Her sabah yeniden doğar umut,
Yarını aydınlatır göğün mavisinde,
Issız kalpler bile seninle dolup,
Isınır bir parça, hayatın serin nefesinde.

Gölgeleri boğar, karanlığı ezer,
Bir çiçek açtırırsın, dokunduğun her yere,
Doğan güneş, seninle başlar her seher,
Dünyaya merhametle bakarsın yine.

Sessizce, yavaşça yol alırken,
Bir umut verirsin her gün yeniden,
Dönüp yüzümü sana çeviririm,
Doğan güneş, içimde sonsuz bir evren.

Uğurcan BAL

Şiirlerim gün yüzüne çıkmıştır 🙂 🙂

“Yangın” adlı şiirim …


YANGIN

Sandalyede oturuyorum,Camdan dışarıyı izliyorum,

Hayatım viran olmuş,

Yüzümde yangından bir iz,

Yüreğimde ise yangından bir sis var.

Sadece yangını düşünüyorum.

Ölenleri, kaçanları ve yaşayanları

Gözümün önünde hayatım film şeridi gibi geçiyor.

Ölenler benim arkadaşlarım,

Kaçanlar düşmanlarım,

Yaşayanlar ise benim gibiler…

Ölmüşten hiç bir farkımız yok

Elimde yangından hatıra, bir köstekli saat var

Aradan yıllar geçiyor…Ben yine sandalyede oturuyorum.

Oturmuş dışarıyı izliyorum.

Yangından kaçanlara bakıyorum

Çoluk çocuğa karışmışlar

Yaşayanlar ise benim gibiler

Bir apartman dairesinde ki camdan

Hayata bomboş bakıyoruz

Sonra bir fırtına kopuyor

Yaşayanlarla birlikte tüm canlılar

Hayata gözlerimizi yumuyoruz

Geriye sular altında kalmış

Bir dünya bırakıyoruz…

(BU ŞİİR ” UĞURCAN BAL ” TARAFINDAN YAZILMIŞTIR..)

– Bu şiiri ilkokulun son yıllarında kaleme almıştım. Umarım çok beğenirsiniz. Sözler tamamen benim o zaman ki ergen dünyama ait ….