En Başarılı 10 TÜRK FİLMİ Listemiz ..



Türk filmi” kavramı oldukça geniştir ve farklı türlerde birçok başarılı film üretilmiştir. Ancak, genel olarak ele alındığında, Türkiye sinemasının en başarılı 10 filmi şunlar olabilir:

  1. Ağır Roman (1997) – Yılmaz Erdoğan ve Okan Bayülgen’in başrollerini paylaştığı bu film, Türk sinemasının klasiklerinden biridir.
  2. Kış Uykusu (2014) – Nuri Bilge Ceylan’ın yönettiği bu film, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü kazanan ilk Türk filmidir.
  3. Mustafa Hakkında Her Şey (2004) – Çağan Irmak’ın yönettiği bu film, Türk sinemasının duygusal ve derin filmlerinden biridir.
  4. Vizontele (2001) – Yılmaz Erdoğan’ın yazıp yönettiği bu film, Türk sinemasında kırılma noktalarından biridir.
  5. Uzak (2002) – Nuri Bilge Ceylan’ın yönettiği bu film, Cannes Film Festivali’nde Büyük Jüri Ödülü’nü kazanmıştır.
  6. Gegen die Wand (Duvara Karşı) (2004) – Türk-Alman yönetmen Fatih Akın’ın yönettiği bu film, Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı ödülünü kazanmıştır.
  7. Babam ve Oğlum (2005) – Çağan Irmak’ın yönettiği bu film, Türk sinemasının en sevilen ve etkileyici filmlerinden biridir.
  8. Eşkıya (1996) – Yavuz Turgul’un yönettiği bu film, Türk sinemasının unutulmazları arasında yer alır.
  9. Ayla: The Daughter of War (2017) – Can Ulkay’ın yönettiği bu film, Türk-Kore ortak yapımı olup, Kore Savaşı’nda yaşanan gerçek bir hikayeden uyarlanmıştır.
  10. Herşey Çok Güzel Olacak (1998) – Ömer Vargı’nın yönettiği bu film, Türk sinemasının komedi türündeki önemli yapıtlarından biridir.

Bu liste, Türk sinemasının farklı dönemlerinden ve türlerinden örnekler içermektedir. Herkesin beğenisine göre farklı filmler de bu listeye eklenebilir.

Sizi neler sıkar?


Günlük yazma konuları
Sizi neler sıkar?

Beni en çok neler sıkar ?

Her zaman derim; Samimiyetsiz samimiyetler sıkar.

Sevmediğini, haz etmediğini bildiğiniz insanların gereksiz samimiyeti onlarla edilen sohbet sıkar.

Samimiyetini sevmediğiniz insanların sohbeti sizi sıkmaz mı ? Beni çok sıkar malesef ki yüzümden belli olur 🙂 Ah şu yüzümüz…

Sevdiğin biriyle izlemek zorunda kaldığın sevemediğin film, sevdiğin için izlemek zorunda kalırsın, hoş sevdiğin biriyle aynı ortamda olmanın mutluluğuda paha biçilemezdir.

Uzun yolculukta giderken, hafif uyku halinde telefonun müzik uygulamasının alakasız bir müziğe geçiş yapması da bazen beni sıkan seçenekler arasındadır.

Sonunu bilemediğimiz sorunlar, bitmeyen karanlık günler de beni sıkıyor.

Kısacası annem öldüğü günden beri 2019 yılından beri ben çok sıkılıyorum …

Heybemize farklı tecrübeler koyma zamanı !


Sevgili okurlarım merhaba,

Mart 2023 tarihinde 10 yılı aşkın süredir 3 ayrı eğitim araştırma hastanesi projesinde görev aldığım kurumdan istifa ettim. Neden mi ? Yeni ufuklara yelken açmak için, heybemize yeni farklı tecrübeler koymak için yaptım bunu…

10 yıl dolu dolu geçti benim için, her yaraya merhem olmaya çalıştım. Yüzlerce olumsuzluk yaşamama rağmen günün sonunda devlete millete hizmet ettiğim için çekilen çile kutsaldı benim için.

2013 yılında babamı kaybetmenin acısından sonra üstüne yeni mezunken yeni bir iş buldum. O zaman ki şefim 2 kez arayıp sonuç olumlu mu diye sormamdan dolayı bu çocuğun bu işe ihtiyacı var diyerek almıştı beni işe. 2015 yılında yeni firma gelene kadar bir çok iş yaptık sektörü ufak ufak tecrübe etmeye başladım daha öğrenecek çok şey vardı.

Sonra 2015 yılında hastanede bir değişim oldu. Eski firmanın merkezine giderim derken bir gün bir telefon çaldı Uğurcan seni arayacaklar yeni firmaya geçiyoruz diye. Neyse görüşme oldu gittik görüştük işe alındık. “Seni aldık ama en ufak hatana bakar dedi !” yanlış yönlendirilen bir ağabeyimiz.

O dönem işe başlarken bütün evren karşımızda idi, sadece o dönem ki şefim yanımda idi. Zorlu fırtınalı günlerin ardından bizi tanıyan herkes bir bir elimizden tutmaya başladı. Bir sürü teşekkürler yağmaya başlayınca kırıcı sözü için özür dilemişti bey ağabeyimiz…

Artık alkışlanan bir elemandık. Bizi sevmeleri için önce tanımaları gerekiyordu…

Gel zaman git zaman dost kazığıyla da tanıştık. Benden sonra içinizden hiç biri sorumlu olamayacak ben ben ben diyordu bir dostumuz.. Ekmek verdiklerimiz aldığımız paraya kadar rahatsız olmuştu.. Yanımda sandığım ablalarım abilerim karşımda yer alıyordu artık. Üstüne hayat 2. golünü de atmıştı bana. Annemi kaybetmiştim…

Bugünleri de geride bırakıp yeni bir heyecanla 2020 yılında farklı bir eğitim araştırma hastanesinde içimizdeki yaralarla yeni bir destan yazmaya başladık. Burada da teşekkürler gelmeye başlamıştı. Üstelik eskiden gitmemize vesilen olanlar o niye gitti ki geri gelsin dönsün baba ocağına demeye başlamışlardı. Bizi tanımaya başlayan herkes dost meclisimize oturdu elimizden tuttu. Anlamayan saldırdı, mailler attı, bize karşı birlik ittifak yaptı ama doğru yolda duran her şeyin arkasında olan bir yüce yaradan vardı bunu bilmiyorlardı. Çünkü annem sen doğru dur oğlum eğri bir gün belasını bulur demişti bana. Bu söz kulağımda çınlanıyordu..

Sonra yine bir gün bir telefonla yeni yolculuğumuza başladık. Artık Özel bir hastaneye hizmet edeceğiz. Bakalım bizi neler bekliyor, deneyimleyeceğimiz neler var göreceğiz. Her ne yaşayacaksak yaşayalım gençliğimiz var, heybemize yeni tecrübeler eklemenin zamanı. Şimdi artık o yıkılmış paramparça edilmiş, hayatta 2-0 geride olan Uğurcan Bal’ın zamanı !

Bizi takipte kalın.

Sevgilerimle.

UĞURCAN BAL