Nedir bu Yaşamak ?


Yaşamak, canlı bir varlık olarak dünyada var olmak, nefes almak, hissetmek, deneyimlemek ve etkileşimde bulunmaktır. Yaşam, büyük bir hediye ve aynı zamanda karmaşık bir süreçtir. İnsanlar ve diğer canlılar, doğada farklı şekillerde yaşarlar ve bu yaşam, her birimize benzersiz deneyimler ve öğrenme fırsatları sunar.

Yaşamak, sevinçleri, mutlulukları, heyecanları, başarıları ve zorlukları içerir. Yaşamın kendisi, sürekli değişim ve dönüşüm içindedir. İnsanlar olarak, kendimizi geliştirme, hedeflerimize ulaşma, ilişkiler kurma, sevdiklerimize zaman ayırma, ilgi duyduğumuz şeylerle meşgul olma ve dünyaya katkıda bulunma gibi amaçlarımızı takip etmek için yaşamı değerlendiririz.

Yaşam, anlamlarını ve amacını kişisel olarak keşfetmek için bize bir fırsat sunar. Kendimize, başkalarına ve çevremize değer katabilir, tutkularımızı takip edebilir ve hayatta istediğimiz deneyimleri yaratabiliriz.

Ancak yaşam aynı zamanda zorluklarla dolu olabilir. Kayıplar, hayal kırıklıkları, hastalıklar ve zorlu durumlarla karşılaşabiliriz. Ancak bu zorluklardan öğrenme ve büyüme fırsatları çıkarabiliriz. Dayanıklılık, esneklik ve pozitif bir zihniyet geliştirerek bu zorlukların üstesinden gelebiliriz.

Yaşam, anlamlı ilişkiler kurmak, sevdiklerimize sevgimizi göstermek, çevremizi korumak, kendimize ve başkalarına iyi bakmak, topluma katkıda bulunmak gibi değerli eylemleri içerir. Yaşamı dolu dolu yaşamak için kendimize zaman ayırmalı, içsel ve dışsal dengeyi sağlamalı ve hayatımızın anlamını keşfetmek için içsel yolculuklara çıkmalıyız.

Sonuç olarak, yaşamak, dünyada var olmanın, deneyimlemenin, büyümenin, öğrenmenin ve sevdiklerimizle anlamlı bir şekilde bağlantı kurmanın bir yoludur. Her birimizin yaşamı kendine özgüdür ve her birimiz bu dünyada anlam bulma ve tatmin duygusu yaratma potansiyeline sahibiz. Önemli olan, kendimize ve başkalarına değer katmaya, hayattan zevk almaya ve bir iz bırakmaya odaklanmaktır.

100. yazımız Hayırlı olsun !

İnsanları tanımak .


İnsanları tanımak, etkileşimde bulunduğunuz veya ilişki kurduğunuz kişilerin davranışlarını, düşüncelerini ve duygularını anlamaya çalışmak anlamına gelir. İnsanları tanımak, empati yeteneğinizi geliştirir, iletişim becerilerinizi artırır ve sosyal ilişkilerinizi güçlendirir. İnsanların davranışlarını anlamak için aşağıdaki bazı yöntemleri kullanabilirsiniz:

  1. Gözlem yapın: İnsanların davranışlarını dikkatlice gözlemleyin. Vücut dili, jestler, mimikler ve ses tonları gibi non-verballer, insanların duygusal durumları hakkında ipuçları verebilir.
  2. Dinleyin: İnsanları gerçekten dinlemek, duygularını, düşüncelerini ve ihtiyaçlarını anlamanıza yardımcı olur. Aktif dinleme becerilerini kullanarak, karşınızdaki kişiyi kesmeden, sorgulamadan ve yargılamadan dinleyin.
  3. Soru sorun: İnsanları daha iyi tanımak için açık uçlu sorular sorun. Bu tür sorular, karşınızdaki kişinin daha fazla bilgi paylaşmasını sağlar ve düşüncelerini derinleştirir.
  4. Empati kurun: Empati, karşınızdaki kişinin duygularını anlama ve onlarla bağ kurma yeteneğidir. Kendinizi başka bir kişinin yerine koyarak, onların deneyimlerini anlamaya çalışın.
  5. İletişim tarzlarını fark edin: İnsanların iletişim tarzları kişiden kişiye farklılık gösterir. Bazıları açık ve doğrudan konuşurken, bazıları daha dolaylı veya atıfta bulunarak iletişim kurar. İnsanların iletişim tarzlarını anlamaya çalışın ve onlara uyum sağlamaya çalışın.
  6. Geçmiş deneyimleri ve arka planı keşfedin: İnsanların yaşam deneyimleri, değerleri ve inançları, davranışlarını etkileyen önemli faktörlerdir. Karşınızdaki kişinin geçmiş deneyimlerini ve arka planını öğrenmeye çalışın.

Ancak, her insanın benzersiz olduğunu unutmayın ve insanları tamamen anlamak veya tahmin etmek her zaman mümkün olmayabilir. Her bireyin içsel dünyası karmaşık ve derin olduğundan, insanları tanımak sürekli bir süreçtir ve sabır gerektirir.

Hevesiniz kaçtıysa, kafanızda binlerce soru işareti varsa ???


Neden hep hevesim kursağımda kalır benim ? Neden bana mutlu olmak haramdır ? İki yüzüm gülünce hayat bana güzel, mükemmel mi sanırsınız ?

Her iyi haberim kötü bir olayla sekteye uğrar. Hiç bir zaman tam anlamıyla yaşayamam mutluluğu. Hep bir eksik hep bir sıkıntıyla geçer mutluluğum…

Bazen sorarım kendime neden bu eksiklik, neden mutluluğu tam anlamıyla doruklarına kadar yaşamıyorum.

Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) nazar için dua yazmış o da nazara çözüm bulmak için uğraşmış.. Acaba diyorum ki bu eksik mutluluğumun sebebi insanların nazarları mı? Yaşadığım mutlu haberi paylaşmadan içimde mi yaşamalıyım ? İnsan mutluluğu paylaşmadan nasıl içinde yaşayabilir ?

Birine sevinçli bir haber paylaştığınızda neden buna karşın insanlar ama şurası böyle burası şöyle değil mi gibi olumsuz ifade kullanır? Kıskandıkları için mi?

Sorulara vereceğim cevaplarım çok karışık veya cevabını dile getirmeye çekindiğim cümleler var. Bu yazıları hevesi kaçmış duygularla yazdım. Kusura bakmayın kalın sağlıcakla …

Güzel insanlara veda ..


Gün geçmiyor ki, gönül soframızdan dostlarımız eksilmesin..

Yaşar Kemal’in dediği gibi “O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna insanın pi.. kaldık ! “

Ölen kurtulur adına dünya dedikleri bu cehennemden. Vay geride kalanların haline. Büyük bir hüznü omuzlayarak yaşamaya devam edeceklerdir.

Dünya iyiler için bir yer değil, iyiler erken gider, biz kötülerle imtihana devam…

Yaşar Kemal iyilerin arkasından söylediği bu özlü söz günümüz insanları için öyle uygun ki..

Birer birer kaybediyoruz güzel dostlukları, dünya sıkıcı, soğuk, ruhunu kaybetmiş bir dönem de 2019 yılından beri hiç bir şey iyiye gitmiyor. İnsanlar artık yeni yıla girmekten bile keyif almıyor. Keyfini, tadını, eğlencesini kaybetmiş bir zamanda yaşıyoruz…

Sağlıcakla kalın gönül dostlarım.. Bugünlük bize ayrılan sürenin sonuna geldik…