Kar Taneleri


Kar Taneleri

Sessizce iner gökten beyaz örtü,
Dünya bembeyaz masallardaki gibi bir düş.
Her tanesi ayrı, benzersiz bir nakış,
Doğanın sessiz şarkısı, kış.

Dağlar bembeyaz, yollar dilsiz,
Rüzgarın fısıltısı, soğuk ve izsiz.
Ayak izleri bırakır bir yabancı,
Kar taneleriyle dans eder zamanın sancı.

Ağaç dalları beyaz birer çiçek,
Gökyüzü sisli, hayalden bir gerçek.
Kar yağarken sessiz bir huzur,
İçimizde uyanır geçmişin bir duygusu durur.

Bir çocuk güler, elleriyle kar topu,
Hayat yeniden saf, temiz ve sulu.
Kar taneleri düşerken yavaşça yere,
Doğa, kendi kanatlarıyla sarar bizleri sere serpe.

Kışın beyaz örtüsü, bir umut simgesi,
Her kar tanesi bir hayalin sesi.
Birlikte bekleriz baharı usulca,
Ama kalır kışın büyüsü hep anılarda.

Uğurcan BAL

Rüzgarın Fısıldadığı Şey


Rüzgarın Fısıldadığı Şey

Bir akşam rüzgarı usulca dokunur,
Sonsuzluğa doğru savrulan bir yaprak gibi,
Sessizce fısıldar uzaklardan,
Bir hikâye, bir şarkı, kaybolan bir zaman.

Gökyüzünde beliren yıldızlar,
Gözlerime hüzün bırakır, ama
Her yıldızda bir umut var,
Her karanlıkta bir ışık, bir yol.

Belki de en güzel anlar,
Bir kuytuda kaybolan kalp sesidir,
Ya da bir rüzgarın fısıldadığı şey,
Küçük bir gülüş, bir adım ileriye…

Uğurcan BAL

10 Kasım: Atatürk’ü Anarken


Her yıl 10 Kasım’da, Türk milleti Cumhuriyet’in kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve minnetle anmaktadır. Bu tarih, sadece bir liderin değil, aynı zamanda bir halkın bağımsızlık mücadelesi ve çağdaşlaşma yolundaki kararlılığının simgesidir.

Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin tarih sahnesindeki yerini güçlendiren, onun çağdaş dünyayla entegre olmasını sağlayan bir lider olarak, 10 Kasım’da sonsuzluğa intikal etmiştir. Ancak 10 Kasım, sadece Atatürk’ün ölüm yıl dönümü değil, aynı zamanda onun mirasının, ilke ve inkılaplarının yaşatıldığı bir gündür.

Atatürk, Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte, Türk milletinin geleceği için devrim niteliğinde bir vizyon sunmuş, eğitimden ekonomiye, hukuktan kültüre kadar pek çok alanda önemli reformlar gerçekleştirmiştir. O, yalnızca bir askeri lider değil, aynı zamanda bir düşünür, bir devlet adamı ve halkını çağdaş medeniyet seviyesine taşımak için çalışan bir liderdi.

Her yıl 10 Kasım’da, Türkiye’nin dört bir yanında yapılan anma törenlerinde, bir dakikalık saygı duruşları, Atatürk’ün halkına verdiği değeri simgeler. O, halkına inanmış ve onlara güvenmiştir. Atatürk, milletine aydınlık bir geleceğin ancak eğitimle, akıl ve bilimle inşa edilebileceğini öğretmiştir.

Atatürk’ün en önemli ilke ve inkılapları, sadece Türkiye’yi şekillendirmekle kalmamış, aynı zamanda dünya çapında bir etkisi olmuştur. Kadın hakları, eğitimde eşitlik, hukukta modernleşme, sanayileşme ve bilimsel ilerlemeye verilen önem, Atatürk’ün vizyonunun temel taşlarını oluşturur. O, her zaman milletin kendi kaderini tayin edebilme yeteneğine sahip olduğuna inanmış, bu yolda liderlik yapmıştır.

10 Kasım’da bir dakikalık saygı duruşu yaparken, Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni emanet ettiği gençler, onun ideallerine sahip çıkarak ülkemizin yarınına ışık tutmaktadır. Çünkü Atatürk, “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir.” diyerek, bilimin yolundan gidilmesini öğütlemiştir.

Bugün Atatürk’ü anarken, sadece onun ölümünü değil, onun fikirlerinin, devrimlerinin ve Türkiye’nin aydınlık yarınına olan inancını da anıyoruz. Onun mirası, her birimizin hayatında bir rehber olarak, Türk milletinin özgür, bağımsız ve çağdaş bir toplum olarak yoluna devam etmesini sağlayacak güçtür.

10 Kasım, bir yas günü değil, aynı zamanda Atatürk’ün mirasına sahip çıkma ve onun ideallerini yaşatma günü olmalıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin kalbinde sonsuza kadar yaşamaya devam edecektir.

Atatürk’ün Sevdiği Şarkılar :

Kış


Kış

Soğuk rüzgar eser, bembeyaz kar düşer,
Ağaçlar çıplak, yaprakları döker,
Beyaz örtüyle doğa uyur derin,
Kış gelir, her şey sessiz, her şey yavaş bir yel gibi.

İçimde bir hüzün, bir yalnızlık rüzgarı,
Beyaz kar taneleri düşerken yavaşça,
Bazen sıcak bir kahve, bazen eski bir şarkı,
Kışın huzurunda bulurum ben kendimi,
Gizli bir melodi gibi.

Geceler uzar, sabahlar geç gelir,
Yıldızlar daha parlak, karanlık daha derin,
Her şey donmuşken, zaman da bekler,
Kış, bir masal gibi;
Beyaz, sessiz ve çok derin.

Uğurcan BAL